Bayram Sokak 12 Platformu, dün (4 Mart) İnsan Hakları Derneği’nin (İHD) İstanbul Şubesi’nde, Bayram Sokak’taki trans kadınların yaşadığı evlerin mühürlenmesine dair basın açıklaması düzenledi.
Bayram Sokak sakinlerinden Buse, Bayram Sokak özelinde uygulananın kadın düşmanı ve transfobik bir politika olduğunu belirterek, 1947’den beri yaşadıkları sokağın LGBTİ+’ların tarihinde ve belleğinde önemli bir yeri olduğunu aktardı.
Barınma hakkı ihlalinin büyük bir insan hakları ihlali olduğunu vurgulayan Buse, sokaktaki evlerin mühürlenme gerekçesi olarak kendilerine “camdan sarkma” ve “müstehcen giyinme” iddialarının yöneltildiğini söyledi. Aylardır hiçbir kadının “camdan sarkmadığını” belirten Buse, tüm bu suçlamaların evlerinin mühürlenmesi için birer bahane olarak önlerine konduğunu belirtti:
“İstedikleri şey şu: Bayram Sokak kapansın ve bu insanlar da buradan gitsin. Biz nereye gideceğiz? Biz bu ülkenin vatandaşları değil miyiz? Biz, Bayram Sokak’tan çıktığımız zaman nerede yaşayacağız? Nerede barınıp, hayatlarımıza nerede devam edeceğiz? Üç ayda, altı ayda, yeri geliyor ayda bir geliyorlar ve oradaki apartmanlara mühür vuruyorlar. Son altı aydan beri cama çıkan bir insan bile yok. İstedikleri aslında kendilerine yeni bir rant alanı yaratmak. Civarda yaşayan seks işçisi kadınlar, oradaki apartlara, otellere insanları götürsün; hem o oteller para kazansın hem de translar artık burada yaşamasın istiyorlar. Muhtarından tutun da oradaki birçok rant sahibi, bu işin örgütleyicisi.
“1947’den beri o sokaktayız. Bayram Sokak bizim için ciddi bir bellektir, tarihtir. Birçok trans kadının yolu o sokaktan geçmiştir ve biz, Bayram Sokak’ı terk etmeyeceğiz. Bugün sadece mağdur olan orada yaşayan trans kadınlar değil, evdeki hayvanlarımız ve çevremizdeki esnaf da mağdur.”
Beyza ise evi mühürlendiği için günlük 700 TL vermek zorunda kaldığı bir apartta yaşadığını ve yaşamanı böyle sürdürmesinin mümkün olmadığını söyledi.
Deniz Anne (80) ise 1979’da Bayram Sokak’a taşındığını söyleyerek şöyle dedi: “Şimdi buralar kapanıyor. Ben bu yaşımdan sonra nereye taşınacağım? Nereye gidelim? Nereye gitsek bize vuruyorlar. Dövüyorlar, hakaret ediyorlar. Şimdi allah razı olsun bunların yanında kalaıyorum, karnım doyuyor. Nedir bu rezalet?”
“Barınma hakkına doğrudan saldırı”
Bayram Sokak 12 Platformu’nun avukatı Eren Kutluk ise Bayram Sokak’taki evlerin mühürlenmesindeki hukuksuzluğa dikkat çekerek şöyle dedi:
“Ülkemizde dönem dönem siyasi saiklerle trans kadınlar hedef alınmaktadır. Bunun son örneklerinden biri Küçük Bayram Sokak’taki hukuka aykırı idari işlemdir. Kapatma kararı barınma hakkına doğrudan saldırı şeklinde tezahür etmiştir. Esat-Eryaman ve Bornova Sokak gibi davalardan bildiğimiz siyasi saiklerle verilen bu hukuka aykırı ve illiyet bağından yoksun idari karardan bir an önce dönülmesi gerekiyor. Öyle ki, Türkiye Cumhuriyet devletinin aynı idarenin altına imza atıp sorumluluğu kabul ettiği uluslararası sözleşmelere göre trans kadınların uğrayabileceği ayrımcılığı, kadına yönelik şiddeti önleme ve trans kadınları koruma yükümlülüğü bulunmaktadır.”
Platform adına Beyza’nın okuduğu basın açıklaması ise şöyle:
“Bugün Bayram Sokak 12 No’lu apartman sakini trans kadınlar olarak bizlerle dayanışan diğer arkadaşlarımızla beraber buradayız. Bugün Bayram Sokak’ı kuşatmaya alanlara ve görmezden gelenlere karşı yaşamlarımızı ve haklarımızı savunmak için buradayız.
Bayram Sokak on yıllardır trans kadınların birlikte ve bir arada yaşadıkları bir barınma ve hafıza mekânıdır. Tarihimizdir. Bayram Sokak İstanbul’da yıllardır barındırığımız, bir arada yaşam kültürünün örneklerinden olan nefes alma alanlarımızdan biridir.
“Sokağımız yıllardır senede iki kere mühürlenme tehlikesiyle karşı karşıya kalmaktadır. Bugün uygulanan mühürlenme ile Bayram Sokak’ta yaşayan trans kadınlar evsiz bırakılmıştır. Sokaklar biz transların emekleriyle inşa ettiği evleri, karnımızı doyurduğumuz sofralar, dayanışmayı büyütüp nefes aldığımız, kafamızı soktuğumuz kaleler olmuştur. Biz translar olarak mücadelemizin salt bugünle sınırlı olmadığını ve vermek zorunda bırakıldığımız mücadeleden her seferinde daha da güçlenerek çıktığımızı hatırlatmak istiyoruz. Kurduğumuz dayanışma ağlarını, kazandığımız sokakları, kurtardığımız bölgeleri bizlerden çalamayacağınızı buradan duyuruyoruz.
“Bayram Sokak’ta yaşayan trans kadınlara hayatı dar eden erkek, devlet ve polis şiddetini buradan tüm kamuoyuna teşhir ediyoruz. Esat-Eryaman, Ülker Sokak, Avcılar Meis Sitesi ve İzmir Bornova Sokak gibi birçok yerde olduğu gibi, Bayram Sokak da sermayedarların, rantiyecilerin ve transfobik/kadın düşmanı politikaların tehdidi altındadır. Yaşadığımız ayrımcılık ve hak gaspları karşısında sessiz kalmayacağımızı buradan herkese duyuruyoruz!
Evlerimiz mühürlenmekte ve yaşadığımız sokaklar polis ablukasına alınmaktadır. Bununla birlikte barınamadığımız her bir mekan bize başka bir mücadele kapısı açmaktadır.
Körüklenen yalnızlaştırma politikaları ile yaşamayı kendine hak göremeyen, bu coğrafyada yeri olmadığına inandırılan translar varken; elbet trans intiharları politiktir. Hande, Mısra, Nefes, Murat, Günay, Zirve, Berrak, İpek, Deniz, Ecem, Dilan ve nicelerinin ölümleri; birer katliamdır. Devlet başta olmak üzere söylemleriyle toplumda transfobiyi yayan her bir yandaş da bu katliamların failidir.
“Ankara’da Esat-Eryaman davasının ancak yıllar sonra olması gerektiği gibi lehimize sonuçlanmasıyla gördük ki adalet, söz konusu trans kadınlar olunca yıllar sürerek sektelere uğruyor. Bizler yalnızca evsiz bırakılan kadınlar olarak değil; aynı zamanda erkek, devlet ve polis şiddetine karşı direnen kadınlar olarak barınma hakkımızdan kesinlikle vazgeçmeyeceğimizi herkesin bilmesini istiyoruz.
“Bizleri sokaklarda evsiz bırakıp ölüme terk eden bu düzene isyan ediyoruz. Evlerimiz mühürlense de, sokakta ölüme terk edilsek de buradayız, vazgeçmeyeceğiz, var olma mücadelemize devam edeceğiz. Özgürlüğün sokakta başladığını hatırlatıyoruz! Bizleri bütün yaşam alanlarından uzaklaştırıp yok sayanlara inat her nefesimizde haykırıyoruz: Artık yeter! Devlet, güvenli ve eşit şartlarda yaşama talebimizi karşılamak zorundadır! Bizleri, yaşamlarımızı ve haklarımızı güvence altına almak zorundasınız. Platformumuz: Hukuksuz mühürleme uygulamalarının son bulmasını, trans kadınların barınma hakkının güvence altına alınmasını, transfobik ve kadın düşmanı politikalara karşı birlikte mücadele etmeyi ve yaşadığımız hak ihlallerinin sorumlularının hesap vermesini talep etmektedir.
“Hayatlarımızdan da, haklarımızdan da, sokaklarımızdan da, evlerimizden de vazgeçmiyoruz! Eskiden yaptığınız gibi kapılarımızı balyozlarla kırsanız da yaşamaya devam edeceğiz. Hortum Süleyman’a karşı direndik, torunlarına karşı da direneceğiz. Bayram Sokak onurumuzdur!”
Bayram Sokak hakkında
Bayram Sokak, İstanbul’un Beyoğlu ilçesinde yer alan, LGBTİ+ topluluğu için önemli merkezlerden biri. Sokak, zaman içinde LGBTİ+’ların, özellikle trans kadınların buluşma ve sosyalleşme alanı haline geldi. Resmî bir kuruluş veya kurulum süreci olmadığı için sokak, organik olarak LGBTİ+ topluluğunun ihtiyaçlarına yanıt vererek şekillendi.
LGBTİ+ topluluğu 1947 yılından beri bu sokakta varlığını sürdürüyor. Sokak, zamanla LGBTİ+ topluluğunun bir araya gelip etkinlik düzenlediği, işletmelerin açıldığı ve sosyal hayatın yoğunlaştığı bir alan haline geldi.
Sokaktaki mekân ve dükkânlar da genellikle LGBTİ+’ların sosyalleşmesiyle ve yaptığı alışverişlerle ayakta kalıyor.