Herkes nefesini tutmuş Avrupa Birliği’nin vize serbestisi kararını beklerken ve tabii bir yandan da bahar gelmiş ve düğün sezonu açılmışken, eski Yugoslav, şimdi Sırbistanlı feminist sanatçı Tanja Ostojic’in Avrupa Birliği Pasaportu Olan Bir Koca Arıyorum (Looking for a Husband with an EU Passport) işi aklıma geldi.
Ostojic projesine, 2000’de bu başlıkla bir online ilan vererek başlıyor. İlanda Ostojic’i saçlarını kazıtmış, vücudundaki tüyleri aldırmış ve çırılçıplak halde poz verirken görüyoruz. Goethe Enstitüsü’nin kendisiyle yaptığı bir röportajda belirttiğine göre Ostojic görselinde toplama kampı estetiği kullanmayı tercih etmiş. Bu tercihi yaparken hem evlilik kurumunun, hem de devletlerin ve vatandaşlık kurallarının kadın bedenini nasıl kontrol ettiğini ve düzenlediğini sorguluyor.
Sanatçıyla evlenmek için başvuruda bulunmak isteyenlere ilanın alt kısmında e-mail adresi verilmiş. Ostojic projesini tamamladığı 2005’e kadar Avrupa’nın dört bir yanından bir çok kadın ve erkekle yazışmış, 500 kadar mesaj göndermiş, almış. Sonunda kendisine Alman bir erkek sanatçıyı uygun görmüş ve onunla Ocak 2002’de resmî olarak evlenmiş. Bu esnada çok romantik evlilik teklifleri de aldığını ama projenin sanatsal ve politik anlamının farkında olan biriyle evlenmeyi tercih ettiğini söylüyor. Evlilik dökümanları ve evlilik resimleri proje çerçevesinde hazırladığı enstalasyonun parçası olarak sergileniyor.
3 yıl boyunca Düsseldorf’ta yeni eşiyle yaşayan Ostojic 2005’te halen kalıcı oturma iznini alamadığı için boşanmış. Almanya’da yaşadığı süre boyunca kadın göçmen olma deneyimleri ve göçmenlerin geliştirdiği binbir türlü sınır geçme stratejileri üzerine de Entegrasyon Projesi (Integration Project) isimli bir iş daha hazırlamış. Bu projenin açılışını da Boşanma Partisi’ne dönüştürerek kutlamış.
Performans evliliğini vatandaşlık alamadan tamamlasa da Ostojic’in bu projeyle esas altını çizmek istediği konu ulus-devlet sınırları, vatandaşlık, vize politikaları ve bunların evlilik kurumuyla kesişiminde bedenin, özellikle de kadın bedeninin, nasıl ölçülen, biçilen, şekillendirilen, her an üzerinde şiddet uygulanabilen bir şey olarak üretildiğini göstermek. Yugoslavya’nın dağılması, devamında inşa edilen ulus devletler ve bu ülkeler ile Avrupa Birliği arasında gelişen üyelik ve göçmenlik müzakereleri Ostojic’in hayatını ve kariyerini şekillendirmiş. Birçok farklı Avrupa ülkesinde yaşayan ve çalışan Ostojic halen göç ve vatandaşlık üzerine çalışıyor.
Kaynaklar:
-Sanatçının BerlinArtLink web sayfasından Xandra Popescu ile röportajı
-Goethe Enstitüsü’nün videosu.