“Feminist, kuir ve vegan politikaların üçü de işlerimde samimi bir biçimde buluşuyor. Üçünün ortaklığı bedene müdahale ve sömürüden geçiyor.”
“Erkek egemen sanat kanonunda kendine yer edinebilmek feminist mücadelenin ta kendisi.”
Görüntünün, hareketin, jestlerin, sesin ya da bir cümlenin çeşitlemeleri, yeniden üretim ihtimali ve üretim şekilleri bana ilham veriyor
Resmi bir iletişim ve mücadele alanına dönüştürmek, aynı zamanda deneyimlerimin ötesinde farkındalıklarımla ilişki içerisinde olmak istiyorum.
KOLİ gibi bir kutu, oradan oraya sürüklenebilecek, aynı zamanda bozulup tekrar kurulabilecek, tedirgin etmeyen, fazla hassas olmayan, başka bir deyişle kirletmekten, dokunmaktan, temas etmekten korkmayacağımız; dolayısıyla denemelere açık, hatta deneyip yanılmayı, deneysel olmayı göze alabilen ve teşvik eden bir yapı.
How the fuck did we all end up in patriarchy in the first place and how do we get out of it?
Ne bok yedik de ataerkiye saplandık? Buradan nasıl çıkarız?