Romanlar Türkiye’nin en dezavantajlı gruplarından. Türkiye’de 3 milyon ile 6 milyon arasında Roman var, fakat Romanlar, Türkiye’de resmî azınlık statüsüne sahip değil. Oysa Romanlar iklim adaletsizliğine, derin yoksulluğa, çevresel ayrımcılığa ve mekânsal damgalanma gibi birçok eşitsizliğe yoğun olarak maruz kalan etnik bir azınlık.
Yeniden Refah Partisi’nin genel başkanı Fatih Erbakan’ın geçmişi şu an kurmaya çalıştığı yerli ve milli tahakküme ve babadan miras “ağır abi” imajına rağmen hayli renkli. Necmettin Erbakan’ın küçük oğlu, ilk kez deyim yerindeyse “ergenlik” döneminde Türkiye gündemine girdi.
Sonuç ne olursa olsun aşırı sağın yükseldiği bir toplumda; HÜDA PAR’a ve Cumhur İttifakı’na katılma şartı 6284’ün yürürlükten kaldırılması olan Yeniden Refah Partisi’ne karşı en çok Kürtler, kadın ve LGBTİ+’lar, mülteciler ve hayvanlar için mücadeleye sıkı sıkıya sarılmamız ve bu kuşatmayı dağıtmamız gerekiyor.
“İkinci dönemde kadın mücadelesinin bir neferi olarak daha fazla çalışacağım ve şimdiden söz veriyorum ki bütün kadın eylemlerinde, tüm 8 Mart ve 25 Kasımlarda en önlerde olacağım!”
14 Mayıs’taki seçimde açık bir şekilde kadın ve LGBTİ+ düşmanlığı üzerinden enerjisini depolayan bir ittifakla karşı karşıyayız.
Girişe vardığımda sadece bu yolda 6 bin adım attığımızı gördüm. Polisin bu eziyet karşısındaki umursamaz tavrı, soğuk hava ve yağış, yerdeki çamur ise alana vardığımızda yerini büyük bir coşkuya bıraktı.
Korkmuyoruz, susmuyoruz, itaat etmiyoruz. Bilinmelidir ki her birimiz bu mücadelenin böylesi sistematik bir şekilde baltalanmaya ve yok sayılmaya çalışıldığı yerde yine alanlarda olmaya, haklarımızı dile getirmeye ve sözümüzü söylemeye devam edeceğiz.
Feminist bir astrologtan cinsiyetçi düşüklükler, “kadınlar yumuşak, erkekler sert olmalı” gibi şeyler duymazsınız. Astrolojide cinsiyetin ve cinsel yönelimlerin işaretleri haritalardan okunamaz!
Ama sahiden, bugün Şebnem Hoca konuşmayacaktı da kim konuşacaktı? Ya da soruyu tersten soralım: Bugün Şebnem Hoca konuşmasa, biz yarın konuşabilecek miyiz?
Ölüye Saygı ve Adalet İnisiyatifi’nden Aslı Zengin ve Mekiye Ormancı’yla Türkiye’de ölülere, mezarlıklara ve çeşitli grupların kutsallarına yapılan saldırıların niteliğini ve anlamını konuştuk.