Hataylı kadınların söylediği gibi, Hatay’a bir kez giden, bir kez daha gidermiş. Ben de dönmekte çok gecikmem umarım!
Hangi kooperatifin ne zaman hangi destekten faydalandığının, bunun bir ayrıcalık mı yoksa bir hak mı olduğunun ya da “bağımsız” kooperatif titrini düşürüp düşürmediğinin çetelesini tutmak hiç de kolay değil.
Hatay’daki kadın kooperatiflerinin gündeminde neler var? Bu kooperatifler neler söylüyor, neler biliyorlar? Ne tür üretim ve ortaklık stratejileri geliştiriyorlar?
“aşk bir rüyaymış, uyandık” ama karında kelebekler de yok değil…
Gösteri sanatlarını kadife koltuklarda izlenen ağır bir aktiviteden ziyade farklı bir çerçevede düşündürebilmeyi umuyoruz.
Beni tanımlayan şeyi değiştirirseniz ben, ben olmaktan vazgeçer miyim? Yoksa ben, siz bana ne derseniz deyin, ben miyim?
İhtiyaç duyduğumuz şey, tekil ve çoğulun aynı anda var olabildiği bir alan. Aşkın ve aşkların birbirine üstünlük kurmadığı bir dil ve yakınlık…
Kırmızı Başlıklı Kız’ın eski sözlü anlatılarında yer alan kanibalizm sahnesi, genç kızın bedensel ve sembolik olarak başka bir statüye geçişini anlatır.
Bir sabah uyandığımızda bir mucize olsun ve iyiler/iyilik kazansın ya da bir akşam bardaklarımızdaki su, onca para dökmemize gerek kalmadan şaraba dönüşebilsin…
İlişki, özürlerle çözümlenemeyecek kadar kompleks bir hal almıştır bu yüzden toplumsal cinsiyet rolleri ve güç dengeleri yeniden düzenlenene ve içselleştirilmiş örüntüler kırılana kadar çıkmazda kalmaya mahkumdur.