Kendi yazma deneyimimde de, bana ilham veren, yoldaşım olan kadınlarla birlikte yazı yazma deneyimlerimde de seyir deneyiminin kendisini tüm heyecanı ve kırılganlığıyla birlikte yazıya dahil etmenin aslında yazıyı mümkün kılan asli şeylerden biri olduğunu öğrendim zamanla.
Sinema yazmaya devam edebilmemi sağlayan şeyin öncelikle birlikte düşündüğüm, birlikte konuştuğum, yazdığım, ilham aldığım kadınlar (ve elbette kendini mevcut erkek dilden sıyırmak için çaba sarf eden erkek yoldaşlar), onların dili, onlarla kurduğumuz dil olduğunu söylemem gerek.
Cuma fragmanları vesilesiyle, sinema yazmaya başlama deneyimim üzerine düşünürken galiba ilk kez net bir şekilde bu süreç kafamda kadınlar ve erkekler üzerinden kuruluyor ve çokça anlattığım tüm bu anekdotları ve izlenimleri ilk defa bu gözle görüyorum.