Gayya kuyusu gibi bir bürokrasinin, sizi dışına atmak için uğraşan bir sistemin içinde en ufak dertler bile rüyalara girecek derecede karmaşıklaşıp zihni bulandırıyor. Birçok konuda olduğu gibi burada da toplumsal yapının üst-orta katmanlarında değilseniz, ya da oraya çıkan asansörde, gitmek ne bir başarı hikâyesi ne de bir kurtuluş oluyor.
Sorgulayan ve boyun eğmeyen sanat egemenlerin tarihine ve kültürüne baş kaldırabiliyor, kendini barbarlığın karşısında konumlandırabiliyor.