Masamız, 90’ların sonunda, herkesin balkonlardan birbirine seslenip sohbet edebildiği bir mahallenin ortasına kurulu. Yüzleşme masamız mahallenin ortasında duruyor.
Yıllardır kucağında çocukluğumu taşıdı. Çirkin bir yeşile boyanmış duvarın önünde mini mini kıvırcık saçlı kızı dizlerinde eğliyor yıllardır.
Bir vardı bir yoktu, dünyanın günü çoktu.
İlk kez geldiğim bir şehri düşünüyorum ya da bir kasabayı. Kimseyi tanımıyorum, kimse beni tanımıyor.
An elementary school teacher writes about her experience in a small village school close to Lake Van.
“Ben cumhurbaşkanı olunca banyomu bööyle kocaman mücevherlerle kaplatacağım öğretmenim.”
Tüm öğrencilik yıllarımdan, sıralardan, sınavlardan sonra buraya, adını 23 yaşında duyduğum bu ilçeye gelirken, ilk dönem biterken size korkarak, “Öğretmenim ikinci dönem gidecek misiniz?” diye soran çocukların bu koşulsuz sevgisini hayal edebilir miydim?
Ben 6 aydır Süphan Dağı’nın eteğinde bir köyde öğretmenim. Bu da küçük bir öğrencimin ellerini anlatır yazımdır.