Yıllar önce seçim vaatleri çarşaf çarşaf yayınlanırken yalnızca “Aile politikaları” başlıklarında kendilerine yer bulabilen kadınların bugün somut çözümler içeren ve muhatap alan politikalar arasında seçim yapabilme imkânı bulması Türkiye’deki kadın hareketinin etkisinin bir meyvesidir.
2018 yılında yine seçim öncesi açıklanan vaatlere baktığımızda, AKP’nin “Ev kadınları ve çalışan annelere erken emeklilik düzenlemeleri yapıyoruz” diyerek yıllardır haklarının teslim edilmesini bekleyen kadınların ağızlarına bir parmak bal çaldığını ama iktidarının devam ettiği yıllarda bu konuda yine hiçbir şey yapmadığını görüyoruz.
Belli ki, teknoloji bir felsefi problemi daha çözmüştü.
Contrary to the general assumptions, the Justice and Development Party base does not comply with everything that the government decrees, neither about alimony law, early marriages nor about the withdrawal from the Istanbul Convention.
Nafaka, erken yaşta evlilik ya da şimdi sözünü ettiğimiz İstanbul Sözleşmesi’nin kaldırılması konusunda AKP tabanı iktidarla aynı şeyi söylemiyor.
Türkiye’de çocuk işçilerin sayısının göçmenlerle beraber 1 milyonun üstünde olduğu tahmin ediliyor.
Afet zamanlarında kurulan müşterek ağlar bize nasıl gelecek imkanları sunuyor?
Su faturalarındaki yeni “İnsani Su Hakkı” ifadesi ne anlama geliyor?
“Bir Kürtün çok açık maruz kaldığı ayrımcılığa sıra arkadaşı olan Türk neden şahit olamadı ya da olmadığını iddia ediyor?”