Perdesine Dolandığımız Büyülü Sahne: “Oraya Kendimi Koydum”

Kadınların yaşam öykülerini dinlemek, bizim için asla sadece ampirik bir veri taraması, kayıtsız bir gözden geçirme değildi, olamazdı.

Cis-heteroseksizme karşı transfeminist bir örgütlenme: Kapsama Alanı

Cis-hetero normatif patriyakal sistemin yarattığı ayrımcılıkları görünür kılmak ve bunlarla mücadele etmek üzere bir araya gelen Kapsama Alanı’nı daha yakından tanımak için ekipten Baran Alaz ile bir araya geldik.

Zorabad’ın İki Pare Oluşu 

Zorabad cezasız kalanların yurdu, aziz ve müebbed vatanıdır.

 Bir Sıva Dökülür, Bir Söz Uçar, Bir Kırlangıç Döner: “Keşke Kalsaydı”

“Keşke Kalsaydı”: Yerel Tanıkların Gözünden Bir Antakya Tarihi kitabında mikrofon yuvarlak bir masanın tam ortasında; kalanlarda, gidenlerde ve gitmek zorunda bırakılanlarda…

“Erkek sosyalleşmesi” ve “trans erkek- trans kadın karşıtlığı” söylemi üzerine

Transmizojinin bir tezahürü, trans kadınların/feminenlerin aşırı dikkat ve incelemeyle karşı karşıya kalmasıdır: Her hareketimiz, yanlış adımımız ve hayali güdülerimiz incelenir, aşırı analiz edilir ve çoğu zaman korkunç sonuçlara yol açacak şekilde büyütülür. Trans erkek/maskülen görünmezliğinin de aynı madalyonun diğer yüzü olduğunu iddia ediyorum.

“Gusse”, Sözleri ve Gözyaşlarını Boğazda Tıkayan Yumru

Bir soykırıma şahitlik ederken feminist pratik ne demek: sevgiyi radikal bir bilinçle kucaklamak demek, hayatta kalma mücadelesine dayalı radikal bir sömürgecilik tasfiyesine gönül vermek demek.

Atarlı Rap’in Mitik Prensesi: Harpya*

İtiraf ediyorum, Mayıs 2023’teki yoğun seçim gündemini atlatabilmemi iki rapçiye borçluyum. Bunlardan biri Gazapizm, diğeri Harpya’ydı. O kadar yorucu, sinir bozucu ve öfkeli zamanlardı ki sadece rap dinleyip sokakta hızlı hızlı yürüyordum. Harpya epeydir tanıdığım ve tanımadan önce de müziğini çok sevdiğim biriydi. Öfkesi, öfkesini ifade ediş biçimini dinlemek bana epeydir çok keyfi veriyor.

KA-DER Vakası: Sendikal Haklar ve Çalışma Koşullarına Feminist Bir Müdahale

Hak savunuculuğu yapan sivil toplum alanında, sektörde çalışanların da özlük haklarının ön planda olmasını bekliyor olabilirsiniz. 10 yıldır sivil toplumda çalışan biri olarak bunun çoğu durumda, yanlış kurumsallaşma, dar bütçeler, liyakatsizlik ve mobbing gibi meseleler dolayısıyla böyle olmadığını söyleyebilirim. Pek çok kurumda hala sivil toplum çalışanlarının yol yemek masrafları gibi en temel özlük hakları yok.

İmparatorluğun Çöküşü

Oğlanlar sahiden de yasını bir uygarlık gibi taşıyordu. Tuhaf olan kadınlardı.

Pin It on Pinterest