““Zorunda kalmak” çok geniş sınırları olan bir yer. Hayattaki en korkunç şeylerden biri evini ve yurdunu bırakıp gitmek zorunda bırakılmaktır derken kendimi bu zorunluluğa elbette dahil edemiyorum. Yine de zorunlu olarak bizim de bir hikayemiz var.”
Son gün. Yine son gün. Hep son gün.
…amacıyla yapılmış bir aplikasyon. Ama ne aplikasyon!
Hem sergiye gelemeyecek olanlar için hem de sergiye gelebilecek ama henüz gelmemişlerin aklını çelebilmek niyetiyle hafta boyunca Hadi Ben Kaçtım yazılarını, fotoğraflarını burada paylaşacağız.
IŞİD’e karşı tutum alması için AKP hükümetine yönelik gerçekleşen gösteriler bir anda Kürt hareketi, Hüda-Par, ülkücü çatışması olarak tebarüz etti. Bu çatışma ortamında da AKP muhatap olmaktan sıyrılıp nizamı sağlamaya çalışan “devlet” görümüne büründü.
Akşama doğru varıyoruz Suruç’a. İlçe kapalı. Girişler kapalı. Özel tim askerleri ve çevik kuvvet tutmuş. Panzer, TOMA, Akrep, çeşitli araçlar hazır bekliyor.
Birlikte oluşturulmuş, kolektif hazırlanmış bir liste…
Beyaz havlunun üzerinde kahverengi bir leke. 11 yıldır bu dünyada olmayan birinin, bu dünyada kalmış izi.
Artık alıştığımız üzere medyanın her türlüsünden süregelen bir bilgi yağmuru altındayız, ama bilgi kelimesi sık sık tırnak içinde. Siz de nereye bakacağınızı şaşırdıysanız, burada kendi aramızda paylaşıp tartıştığımız bazı kaynaklar var.