Sığınaksız bir dünyada yaşayabilmemiz için hala sığınaklara, sığınaklara kavuşabilmemiz için ise örgütlü bir kadın hareketinin devamlılığına ihtiyacımız var. Bu yüzden 17 yıldır, her türlü gündeme rağmen biraraya gelme iradesi gösteren ve kalıcı bir iletişim ağı olan Sığınaklar Kurultayı’nda buluşuyoruz.
“Yazarlar sitede kendi aralarında kesinlikle konuşmasın” eleştirilerini dikkate aldık ve bunu olabildiğince sık yapmaya karar verdik.
Dinlemeyi ihmal ettiğimiz pek çok taraf olabilir. Bu almaya hazır olduğumuz bir sorumluluk.
Başarılı bir yazar olmanın asıl sırrı aileden zengin olmak mı?
Bir dakika içimize doğru utanıyoruz.
Mertkan’ın eve dönüşü annesinin oğluna yaptığı güzel yemeklerle kutlanır. Baba annesine göstermediği sevgiyi –yola gelmesi koşuluyla- oğluna göstermiştir bu sahneden hemen önce. Ama sessizlik devam eder, adam yine konuşmaz, televizyona bakar. Coca-Cola’nın konuşan şişeleri ise henüz icat edilmemiştir. Ama Mertkan araya girer ve “Anne yine döktürmüşsün ya…” diyerek anneyi bir nebze olsun onurlandırır.
Dışarı çıkarken hep pantolon giydirirdi annem, sinir olurdum. Neden evde etek giymeme izin var da dışarı çıkarken pantolon?
Düşünme Hiç, Ya Sonra gibi Ajda Pekkan’ın belki de en güzel şarkılarının orijinallerini söyleyen İtalyan diva Mina Mazzini
Türkiye’de ‘spor yapan kadınlar’ üzerine sosyal antropolog Dr. Sertaç Sehlikoğlu’yla bir söyleşi
Sadece boktan değil, boktan ve yanlış şeyler çizmek ilginç bir his olmalı.