Sessiz bir filmle ve acı dolu anılarıyla “yıldızı parlayan” ancak sonrasında sessiz sedasız yaşayan Arşaluys’un yaşam öyküsü aslında Ermeni halkının yıllara dayanan öyküsüyle paralel.

TARİH

Arşaluys Martikyan Kimdi?

Berlin’deki Gorki Tiyatrosu geçen sene Ermeni soykırımının 100. yılı çerçevesinde bir dizi etkinlik düzenlemişti. Yüz yıl önce soykırımdan kurtulmuş Ermeni bir genç kızın hikayesi bu etkinliklerde dikkati çekiyordu çünkü iki eser birden Aurora’dan ilham almaktaydı. Bu sene Gorki’de soykırımın 101. yılı için de bir program düzenlendi ve bu iki eser yine diğerlerinin arasında yerini aldı.

 

Bunlardan biri Türkiye’de özellikle Ararat filmiyle tanınan Atom Egoyan’ın video yerleştirmesiydi. Aslında ilk kez 2007’de Toronto’da sergilenmiş Auroras Berlin’de tiyatronun önünde, açık alanda sokaktan geçen insanlarla buluştu. Bu video yerleştirmede, Aurora’nın seneler önce anlattıkları aynı anda farklı kadınların bedeniyle, sesiyle izleyiciye ulaşıyor. Soykırım tanıklıkları, bu konuya ilgi duyan ve araştıranların tahmin edebileceği gibi ağırlığı üstünüze binen anlatılar. Ancak Egoyan’ın Aurora’yı seçmesinin elbette bundan başka, özel bir sebebi var. Aurora’nın yaşam öyküsünde o sebebi bulacaksınız.

 

Diğeriyse Arsinée Khanjian’ın 100. yıl etkinlikleri için hazırladığı Auction of Souls, yani Ruhlar Müzayedesi adındaki performanstı. Bu performans da aynı genç kadının yaşamına ve anlatılarına odaklanıyordu ve Gorki Tiyatrosu’nda bu yıl da gösterimi tekrarlandı.

 

Ben Aurora Mardigianian’ın adını ilk kez böyle duydum. Aslında onun adı yaklaşık yüz yıl önce oldukça geniş bir kitle tarafından duyulmuştu, uzak bir kıtada -ne kendi memleketinde ne de benim onun öyküsünü öğrendiğim bu şehirde-. Aurora Mardiganian soykırım sonrası gittiği Amerika’da birkaç sene boyunca ünlü bir figürdü. Peki kimdi bu genç kadın ve insanlara neler anlatıyordu?

 

Aurora Çemişgezekli Ermeni bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelmiş ve adı aslında Arşaluys Martikyan’dı. Ailesinin neredeyse tamamı 1915’te katledilmiş, bu katliamların bir kısmı genç kızın gözlerinin önünde gerçekleşmişti. Kendisiyse sürgüne, cinsel şiddete, işkenceye maruz kalmış ve 85 kuruşa satıldığı insanlardan kaçmayı başararak binbir zorluk ve uzun bir yolculuğun ardından Amerika Birleşik Devletleri’ne ulaşmıştı. Aslında Amerika’ya kadar gelişinin sebebi ölümden kurtulduğunu düşündüğü erkek kardeşini bulma ümidiydi. On altı yaşındaki Arşaluys, New York’lu Ermeni bir çiftin yardımıyla gazetelere ilan vermeye başladı. İki gazete bu ilanlar sayesinde Arşaluys’a ulaşıp yaptıkları röportajları yayımladılar. İşte bu röportajlardan sonra gazeteci yazar Henry Leyford Gates ve karısı Eleanor, Arşaluys’la tanışıp onu himayeleri altına aldılar, ismini Amerikanlaştırdılar ve bugün Aurora Mardiganian adını duymamıza sebep olacak olaylar zinciri başladı.

 

Henry Gates’in mesleki olanaklarıyla 1918 yılında Arşaluys’un başından geçenleri ve tanık olduklarını anlattığı Irzına Geçilmiş Ermenistan (Ravished Armenia) adındaki kitabı yayımlandı. Çok satan bir kitap olmasının yanında bu anlatılar iki gazetede tefrika olarak da yayımlanmıştı.

 

Picture1

 

Kitabın başarısının ardından film senaryolaştırıldı ve başrolünde yine Aurora’nın oynadığı bir sessiz film çekildi. Aurora bir anlamda ünlü bir yıldız olmuştu. Ruhların Müzayedesi (Auction of Souls) olarak da anılan bu filmin Titanik’ten bile daha çok izlendiği söyleniyor. Film gösterimleri sırasında promosyon turlarına çıkarılan Aurora Mardigianian bir süre sonra sağlığı el vermediği, yorulduğu gerekçesiyle turlardan ayrıldı. Filmin yapımcıları bu tanıtımlar için Aurora yerine ona benzeyen yedi genç kız bulup, turlara devam ettiler. İşte yazının başında bahsedilen, Atom Egoyan’ın Auroras adındaki video yerleştirmesi de bu “dublör”lerden ilham alıyor.

 

Aurora film ekibinden ayrıldıktan sonra bir daha görünmedi. Soykırımdan kurtulmuş genç bir kız olarak da bir film yıldızı olarak da unutuldu. Filmse zamanla popülaritesini kaybetmenin yanısıra bir süre sonra pek çok sessiz filmle aynı akıbete uğrayarak tamamen ortadan kayboldu.

 

Picture2

 

Söz konusu kitap ve filmi etik olarak iyi niyetli yardım ve kamuoyu yaratma çabaları ve başarısı olarak görmek elbette mümkün. Ancak insan ister istemez gencecik bir insanın bu yaşadıklarının altından kalkmasının çok zor olabileceğini düşünüyor. Üstelik gerek kitap gerek tefrikalar için seçilen isimler ve öne çıkarılan kısımlar, cinsel şiddetin bir pazarlama malzemesi olarak kullanıldığı duygusunu uyandırıyor. Nitekim Arşaluys Martikyan’ı yıllar sonra yeniden keşfeden ve bizlerle tanıştıran Anthony Slide da bu genç kızın yaşadığı korkunç deneyimin ve kayıpların ardından sığındığı yeni ülkede onu korumakla yükümlü yetişkinler tarafından da istismar edildiğini gözler önüne seriyor.

 

Anthony Slide’ın ilk baskısı 1997’de yayımlanan kitabı Ravished Armenia and the Story of Aurora Mardiganian (Irzına geçilmiş Ermenistan ve Aurora Mardiganian’în Hikayesi)yalnızca eski bir sessiz filme dair bir kitap olmaktan çok daha fazlası elbette. Atom Egoyan’ın önsözüyle basılan 2014 baskısının bir kısmını online olarak şuradan incelemek mümkün. Slide 1988’de kitap üzerinde çalışmaya başladığında Aurora Mardiganian’ın gerçek bir karakter olduğunu bilmediğini söylüyor. Bu karakterin pekâlâ kurmaca olabileceğini, pek çok Ermeni genç kızın anlatılarından oluşturulabileceğini düşünürken bir yandan onu bulmaya da çalışıyor. Bir Ermeni vakfı sayesinde ulaştığı Mardigianian’ı ziyaret eden Slide, hikayesindeki boşlukları doldurarak onu dünyaya yeniden tanıtmayı başarmış. Ne yazık ki bu boşluklar ortaya vahim bir tablo da çıkarıyor.

 

Onu himayeleri altına alan ve Aurora’nın kitabının yazılmasına ön ayak olan çiftin gerçekten korunmaya kollanmaya ihtiyaç duyan bir genç kızdan nasıl faydalanmaya çalıştıklarını Anthony Slide’ın araştırmasıyla daha iyi anlamak mümkün. On altı yaşında bir genç kıza yaşadığı korkunç deneyimi tekrar tekrar anlattırmaları; henüz iyi bilmediği dilde imzalattırdıkları sözleşmeyle sömürülmesine, anlattığı travmatik deneyimi bir oyuncu olarak yeniden yaşamasına, tüm bu aşamalarda ve filmin tanıtım turları sırasında hırpalanmasına sebep olmaları bu çiftin pek iyi niyetli bir yaklaşım sergilemediğinin göstergesi. Nitekim Aurora Mardiganian’ın sinir krizleri geçirdiği, psikolojik ve fiziksel olarak güçsüz kaldığı bir sürecin ardından filmin tanıtım turundan ayrıldığını ve yasal koruyucuları olan çifte dava açmaya çalıştığını da artık biliyoruz.

 

Anthony Slide’ın kitabı yayımlandıktan sonra ortadan kaybolan sessiz filme ait olduğu öne sürülen bir takım görüntüler de ortaya çıkmış. Bunlara internette kurgulanmış bir biçimde ulaşmak mümkün ama bu görüntülerin gerçekten söz konusu filme ait olup olmadığı kısmı epey tartışmalı.

 

Öte yandan filmin senaryosu mevcut. Yazının başında sözü edilen ve Arsinée Khanjian’ın hazırladığı performans da bu senaryoya dayanıyor. Sessiz bir filmin senaryosuna ve özgün hikayesine ses verme, onun sözünü görselleştirme ve dillendirme çabası bu eser. Yani Aurora’ya.

 

Picture3

© Ute Langkafel GORKI

 

Aurora Mardigianian ya da doğduğunda ona verilen isimle Arşaluys Martikyan artık hayatta değil. 1994’te bu dünyaya oldukça yalnız bir veda etmiş. Artık hiçbir soykırım tanığı hayatta değil. Sessiz bir filmle ve acı dolu anılarıyla “yıldızı parlayan” ancak sonrasında sessiz sedasız yaşayan Arşaluys’un yaşam öyküsü aslında Ermeni halkının yıllara dayanan öyküsüyle paralel. Kitabın basıldığı, filmin yapıldığı zaman Ermenilerin başına gelenler dünyada insani yardıma yönelik bir kamuoyu yarattıktan ve göç dalgasından bir süre sonra belki de I. Dünya Savaşı ertesinde artık daha fazla propaganda malzemesine ihtiyaç duyulmadığı için yavaşça sönümlenmişti. Ermenilerin sesinin tekrar duyulması, yeni nesillerin bu konuda seslerini yükseltmesi görece yeni ve Arşaluys Martikyan’ın tekrar gün yüzüne çıkmasıyla akran. Bize düşense “en azından” hatırlamak ve duyduğumuz bu sesleri bir daha unutmamak. Örneğin Arşaluys’un kırbaçlanışından, iki akrabasının gözünün önünde öldürülüşünden bahsettiği bu sözlerini.

 

Not: Arşaluys Martikyan’ın kitabı Parçalanmış Ermenistan adıyla Türkçe’de de basılmış.

 

KAYNAKLAR:
Ravished Armenia and the Story of Aurora Mardiganian
https://books.google.de/books?id=TfoaBwAAQBAJ&printsec=frontcover&hl=tr#v=onepage&q&f=false
CASTING AURORA IN A NEW LIGHT: GENOCIDE, GEOPOLITICS, AND TRANSNATIONALISM
http://cwshrc.org/newwork2015/arakelian.html

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI

Bir de bunlar var

Ayhan Işık Matematiği ya da “Öp Annenin Elini” (1964)
Efes’te Kleopatra’nın Gelişi Şerefine Göbek Dansı ve Gladyatörler
Anadolu’da Mumya Olmak (Hiç Kolay Değil)

Pin It on Pinterest