Penis boyuyla ilgili hayaller kurmak kendi halinde bir aktivite olabilir ve şüphesiz ki herkesin hayaline kimse karışamaz. Fakat futbol taraftarlığı bağlamında an geliyor, futbolcuların penis büyüklüğüne yazılan şarkılarla, kurulan espirilerle, o düşlere davetlerle kendinizi Perhizler ve Lahana Turşuları bölgesinde buluyorsunuz.
Perhiz: “ibneler” diye küfretmek. Lahana turşusu: taşağına kurban olmak. Futbol taraftarının -kadınlı erkekli, ama sayısal olarak kuşkusuz daha çok erkekli olmak üzere- jargonunun tahkirli kısmında, özellikle kişinin kendisini, anasını, bacısını “sikerek cezalandırmak” üzerinden cinsiyetçilik, özellikle karşındakini “ibnelikle” suçlamak üzerinden de homofobi ağır basıyor (ikisi arasında yer yer ortaya çıkan düşündürücü etkileşim ayrıca tatlı ve şüphesiz eşcinsellikten ne anlaşıldığına dair ipuçlarıyla dolu). Gündelik küfrün daha coşkulu, koordine ve aynı oranda rahatlatıcı hali. Irkçılıksa örneğin en son Emre-Zokora olayında olduğu gibi daha çok arada sırada o çirkin başını gösteren, bir süre tartışılan, nihayetinde ayıplanmakla birlikte “Avrupa’daki kadar da kötü olmadığı” teslim edilen bir şer. Mesela Galatasaray tribününde arkamda 15 dakika boyunca Kongolu futbolcu Şabani Nonda için “haydi yamyam, bastır yamyam” diye tezahürat eden, arada iyice coşunca “yamyamım benim!” diye tribünlerden kendisine sevgi dolu bir kucak yollayan adamın yaptığı ırkçılık değil. Aynı şekilde Afrikalı futbolcuların kocaman (olduğu tahmin edilen, umulan, istenen) penisleri üzerinden o penislerin sembolik muhataplarını aşağılamak, o penislerin boyutuyla gururlanmak da ırkçılık değil. Öyle ırkçılık olmaz. Çünkü bu bir sevgi olayı.
Hiperseksüelize betimlemeler (daha bir Türkçesiyle cinselliğin abartılı atfedilmesi) özellikle siyahlar, daha da özelde siyah erkekler için klişe; Türkiye’ye has değil (tamam o zaman). Türkiye’de bu durumun en çok ezici çoğunluğu erkek ve homoerotizmin her türlüsünden normalde had safhada rahatsız olan tribünde ya da futbol muhabbetinde su yüzüne çıkması, futbol taraftarlığının ifadelerinde çok yaygın olan cezalandırmanın bu yolla ifade edilmesi ise fenomen gibi fenomen. Afrikalıların efsanevi penis büyüklüğü üzerinden motive olan, olduran nice tezahürat var. Şabani Nonda Şabani Nonda/30 santimlik y.rrak var onda/Üçüncü köprü yapılır onla benim Galatasaray tribününden aşina olduğum bir örnek. Türkiye gibi bir ülkede binlerce erkeğin sahadaki 22 erkekten birinin penisi hakkında huşu içinde, orkestre biçimde haykırmasının tam olarak ne kadar garip olduğuna belki vidyoyu izlerken katılabilirsiniz. Özellikle “yarrak” kelimesindeki kreşendo insanı başka alemlere götürüyor. Coşkunuza kurban.
Bir tane daha. Bu yola baş koymuş insanlar:
Gerçekten OLEY. Bunlar da konu üzerine son günlerin mütalaasından seçmeler:
3 büyükler gerçekten artık 3 BÜYÜKLER oldu. hepsinin forvet hattında 3 tane BÜYÜK var. Drogba, Sow ve Niang üçününde baya BÜYÜKTÜR bence :D
— Patrona Ali (@DUNYANINPATRONU) February 15, 2013
Superlig’in boy ortalamasi cok uzadi Drogba, Webo, Niang
— Güray Gürsoy (@GurayGursoy) February 16, 2013
Drogba’ya Çin Malı diyenler Drogbanınkinin boyunun çinlilerin boyu kadar olduğunu anlamışlardır artık :D
— Serdar Sözer (@serdarsozer) February 15, 2013
Eboue de oyuna giriyor. Dany, Drogba, Eboue… Takımın boyu uzadı şimdi.
— Ebru Yılmaz (@eebruylmzz) February 15, 2013
Bu daha böyle gidiyor, gidiyor ve gitmeye devam ediyor. Drogba’nın “taşaklarını yemek” (avuçlamak, yalamak, veya bunu başkalarının yapmasını tavsiye etmek) konusundaki sonsuz şevki aktarmıyorum, dilerseniz onu da siz ararsınız. Bu nasıl bir sevgi lan. Gözyaşlarımı silerek devam edecek olursam, bu büyüklüğüne şiir yazmalar, taşaklarına kurban olmalar, bir de bunu homososyal bir aktivite olarak icra etmeler toplumda ve tribünde bini bir para olan homofobiyle nasıl bağdaşıyor? Taşak yemekten fütursuzca bahsedebilen bir toplumun evlatları çok özel insanlar değiller mi? Yahoo’ya sordum cevab veremedi. Ben de çareyi her konunun uzmanı olduğu için bu konudaki fikrine de rahatça başvurabileceğimi bildiğim bir büyüğüme gitmekte buldum. Şöyle diyor:
“Türk insanının zenci ile ilişkisine yaklaşmak lazım. Türk insanı gol atamayan ama büyük penisli olduğuna inandığı zenci santrforu teknik ve bitirici fakat penisi etkileyici olmaktan uzak bir beyaz Avrupalıya tercih eder. Zenci, Türk insanının egzotik fantezilerinde yer almasına rağmen tehdit algısı yaratmayacak kadar soyut. Oysa sarışın Avrupalı bir adamın penisinden bahsedilmesi mümkün değildir. Zira Avrupalı tehdit unsurudur.”
Sizin için hiçbir araştırmadan kaçınmayacağımdan ofiste sırayla ekşisözlükte futbolculara bakıp başlık içinde “taşak” diye arama yapıyorum. Gerçekten de son derece beyaz ve ondan da fazla güzel bir insan olan Harry Kewell’ın ve en azından Türkiye’den bakınca beyaz sayılabilecek (çünkü neticede siyah değil şimdi) Alex de Souza’nın penis boyu masaya yatırılmıyor; ancak testislerine yoğun talep var.
Böylece bir bilimsel araştırmayı daha başladığımızdan daha fazla soru işaretiyle sonlandırıyoruz. Elimizde yine sadece futbol taraftarlığının insanın içinden bir yerlerden çok acaip duyguları su yüzüne çıkardığı gerçeği var. Bu durum toplumun sevgisini ifade edişindeki sınır tanımazlığı ile birleşende ortaya birbirinden özel imgeler çıkıyor. Akşama Şampiyonlar Ligi maçımız var. Drogba’nın taşakları çınlasın.