Ali Malikov’un* OC Media’da İngilizce olarak yayınlanan yazısının çevirisi de yazara ait.
Azerbaycanlı kuir seks işçileri bir yandan kolluk kuvvetlerinin sistematik ayrımcılığına maruz kalırken, diğer yandan daha geniş kuir topluluğunda da kabul görme mücadelesi veriyor.
Matan, 17 yaşında işini kaybetmesinin ardından açlıktan ölmemek için seks işçiliği yapmak zorunda kaldığını anlatıyor. Matan yaşının ve crossdressing[1] pratiğinin, alternatiflerin aranmasını daha da zorlaştırdığını söylüyor. Matan için seks işçiliği bir zorunluluk. Şu an 19 yaşında olan Matan düzenli olarak kamunun hedefinde ve polis tacizine maruz kalıyor.
Kalabalık bir şehir olan Bakü’de, evinin yakınındaki bir barda sohbet ettiğim Matan, seks işçilerinin kuir topluluklarında kendilerine bir yer bulmak istediklerini, zira sadece birbirlerinden destek alabildiklerini söylüyor.
OC Media‘ya konuşan Matan, “Bir keresinde bir seks işçisi müşterisinden dolar olarak ödeme almıştı, para sahteydi, doları manata [ulusal para birimi] çevirmek için bankaya götürdüğünde polis onu alıkoydu ve salmak için para istedi. Diğer seks işçileri de “ücret” adına polise 5 bin manat [yak. 2.900 dolar] ödeyerek arkadaşlarını kurtardı,” diye anlatıyor gülümseyerek.
Sağlam destek grupları
Küçük seks işçisi toplulukları genellikle birbirleriyle sıkı bir iletişim içindedir ve topluluk üyelerinden biri acil bir durumla karşı karşıya kaldığında, ilk yardıma koşan da onlar olur. Ancak, bu tür küçük toplulukların meslekleri, cinsiyet kimlikleri veya yönelimleri nedeniyle yasal, sosyal veya psikolojik desteğe erişimleri yoktur.
Bu topluluklar, seks işçileri etrafındaki damgalama nedeniyle Azerbaycan’daki daha geniş kuir topluluklardan ayrı olarak gelişti.
Örneğin, gündüzleri üniversite öğrencisi, geceleri ise seks çalışanı olan Senan, mesleği nedeniyle Azerbaycan’ın kuir camialarında kendisine yer bulamadığını ve işi konusunda çoğu kez susmak zorunda kaldığını söylüyor.
Aynı zamanda iş yeri olan evinden çıkmadan söyleştiğim Senan şunları anlatıyor: “İşim nedeniyle topluluktaki insanlarla yeterince vakit geçirecek zaman yaratamıyorum. Hatta seks işçisi olduğumu kimselere söylemiyorum. Seks işçisi olduğumu öğrendiklerinde garip bir yabancılaştırma hissediyorum, sanki seks işçisi olmam kuir camiadakilerin ifşa edilme riskini arttırıyormuş gibi beni bir tehdit olarak görüyorlar.”
Senan şu anda okuduğu üniversitenin yönetimi tarafından sık sık takip ve taciz edilse de, normal bir hayat sürdürebilmek için engelleri aşmaya çalıştığını belirtiyor. Zorbalığın ve tacizin ancak rektörlükle tartıştıktan sonra bir nebze de olsa azaldığını belirtiyor.
LGBTQ+ haklarını koruduğunu iddia eden kurumlar, kuir seks işçileri ile LGBTQ+ topluluğunun geri kalanı arasındaki yarığı istemeden de olsa açabiliyor.
“Normal bir trans birey seks işçiliği yapmaz”: Gender and Development Awareness Public Union (Toplumsal Cinsiyet ve Kalkınma Farkındalığı Kamu Sendikası) başkanı Kamran Rzayev’in 2021’de DALAN18+ YouTube programına verdiği röportajda sarfettiği sözler bunlar. Azerbaycan’da devlet kaydına alınmış ilk ve tek LGBT örgütü olan sendika devlete yakınlığı ile biliniyor.
Bir diğer trans seks işçisi Hayat Alisoy ise, kuir topluluğu tarafından yapılan toplantılarda doğrudan eleştirilere maruz kaldığını söylüyor. Bir LGBTQ+ buluşmasında yaşadıklarını şöyle aktarıyor Hayat: “Katılımcılardan biri bana, ‘yolda müşteri bekliyorsunuz. Sizin gibiler yüzünden hepimizin adı kötüye çıkıyor,’ dedi. Organizatörlerse hiçbir tepki göstermedi.”
Sistematik şiddetten yıkıcı kayıtsızlığa
Kuir seks işçileri genellikle polisin ana hedefi. Sivil polisler onları tutuklayıp para talep ediyor. Matan, “Bize ‘fahişe’ deyip zorla yoldan kaçırıyorlar” diyor. “Bir keresinde -17 yaşındayken- siviller bizi durdurdu. Kim olduklarını sorduğumuzda hakaret ederek zorla arabaya bindirdiler ve Bakü’den uzak bir yere getirdiler. ‘Ya para ödeyin, ya da bizimle seks yapacaksınız.’ Biz de ödemek zorunda kaldık, sonra da bizi çölde bırakıp gittiler.”
Kuir seks işçileri hayatları tehlikedeyken dahi polisi aramayı tercih etmeyebiliyorlar. Sözgelimi Hayat Alisoy, “Başıma korkunç bir şey geldiğinde dahi polisi aramıyorum” diyor, “şikâyetimin dikkate alınmayacağını zaten biliyorum.”
Alisoy yaşadığı bir olayı şöyle anlatıyor: “Bir gün iş için bir müşterinin evine gitmiştim. Müşteri, beni gizli videomu çekerek yayınlamakla tehdit etti. Masanın üzerinde bıçak vardı. Can güvenliğimden endişe ettiğim için sesimi yükseltemedim. Daha sonra dışarı çıkmayı başardım ve binanın önünde çığlık atarak oradan uzaklaştım. Kimseye bir şey diyemeden hayatıma öyle devam ettim.”
Azerbaycan’ın kuir toplulukları devlet tarafından tanınmıyor, bu da onları sürekli hedef haline getiriyor.[2]
Avukat Emin Abbasov, ulus, ırk ve din temelli ayrımcılık ve nefreti körükleyen eylemlerin Azerbaycan Ceza Kanunu’nun 283. Maddesince yasaklandığını söylüyor. Buna rağmen, Azerbaycan Başsavcılığı, devlet LGBTQ+ları anayasaya göre bir “sosyal grup” olarak tanımadığı için, onlara yasal koruma sağlamıyor. Dolayısıyla Azerbaycan’daki seks işçileri güvenliklerini ve sosyal haklarını korumak için mevcut yasal boşlukları kullanmak zorunda bırakılıyor.
Bu resmi ayrımcılık hem kuir toplulukların, hem de genel toplumun dışlamasıyla daha da şiddetleniyor. Medyadaki karalama kampanyaları da cabası… Bu ayrımcılık ve dışlama kuir seks işçilerini gasp ve şantaj için kolay hedefler haline getiriyor.[3]
Matan, “Radikal milliyetçi ve dini gruplar da seks işçilerinin ve marjinalleştirilmiş kişilerin kişisel bilgilerini paylaşıyor” diyor. “Bu gruplar özellikle Telegram’da popüler ve bilgilerinizi saatler içinde binlerce kişiye yayarak sizi doğrudan hedef haline getirebilir.”
Medyada seks işçilerini hedef alan binlerce yazı, haber, video var. Seks işçilerini “tecrit edilmesi gereken canavarlar” olarak gösteriyorlar.
*Ali Malikov kuir bir aktivist ve gazetecidir. Aynı zamanda feminist-kuir bir platform olan Femkulis’in kurucularındandır.
Ana görsel: Mofu/OC Media, kaynak.
[1] Toplumda erkek atanmış kişilerin kadın kıyafeti olarak atanmış kıyafetleri giymesi.
[2] Azerbaycan’da eşcinsel olmak 2000 yılında suç olmaktan çıkarıldı. Ama LGBTQ’ları koruyan başka herhangi bir yasa yok ve yaşam hakkının korunmadığı Azerbaycan Cumhuriyeti Devlet Güvenlik Servisi tarafından da bildirildi. Yaşama hakkının da önemi yok. Yani kuirler topluluk olarak tanınmadıkları için yasal olarak da korunmuyorlar, bkz. https://www.facebook.com/zenenxeylagi/posts/pfbid0YU9WqE5kemXvUN458UUXXhwwGnsHZoDuNcUBTCoDDjkMy5u6fJQpfQyavJSAZ73Zl
[3] Bu konuda ek okuma için bkz. https://oc-media.org/features/the-rise-of-homophobic-rhetoric-in-azerbaijan/