Kendisinden korunma talebinde bulunmak üzere evden çıkıp karakola giden kadını yolda av tüfeği ile öldüren Hacı Demirtaş, kendisini cinayet işlemeye sürükleyen sebeplerin araştırılması icin yetkililere çağrıda bulunuyor:
“Beni aldattı, namusumu kirletti. Evlendiğimizde de kız değildi. Bunların araştırılmasını istiyorum. Beni aldattığı için öldürdüm. Pişmanım”
Nerde bu devlet? Hani bu vatandaşın tahrik indirimi? Bu adamı müebbet hapse mahkum edenler bilmezler mi ki onun arkası sağlam? Kadının Hacı efendi ile beraber olmadan önce kiminle nerde buluştuğunu, kiminle yatmış olabileceğini, “kızlık zarı”nın hangi oranda esneyip hangi hızla yırtıldığını, beyin zarları sapasağlam olan erkeklerin hangisine asılsız vaatlerde bulunup beyin zarlarını tahrip ettiğini, evet tüm bu ayrıntıları devletimizin güvenlik güçleri tüm yetki ve olanaklarını seferber ederek araştırmalılar. Bu giz perdesini çözmek için ülkemizin saygın (ve illa ki erkek) haber muhabirlerinin katılacağı açık oturumlar düzenlenmeli, bir kez bile “vajina” diyerek yüzlerini kızartmadan bu namuslu arayışı tamamlamalılar. Gerekirse maktulün bedeni toprağın altından çıkarılmalı, ülkede gerçekleşen bütün cinsel saldırı olaylarının raporlarını tek başına vermeyi amaç edinmiş (ha gayret! başvuru sahipleri bir kaç yıl beklerler ne de olsa!) istanbul adli tıp kurumu bu bedendeki “namussuz” parçaları tespit ederek mümkünse halka açık bir alanda sergilemelidir. Cinayetin işlendiği gün her yıl namus temizleme günü olarak kutlanmalı, o gün yurdun en pişmanım ama tahrik var erkekleri Hacı efendiye tebrik kartları atmalı.
Hacı efendi, sana söz, kimse senin beyin zarını patlatamayacak! Sen erkeksin, ve de öyle kalacaksın.
Unutmadan, mutfak tezgahı altı da bir daha asla boş kalmayacak. Arkadaşların o tezgahın altında kafa kafaya verip zaten senin soruların üzerine çalışıyorlar. Haydi, şimdi devletine sarılabilirsin. O, seni koruyor!
(Görsel)