Önermeler halinde bir yazı.

KÜLTÜR

Cinsiyetler Arasında Yetişmek Üzerine

(Eleştirmen Stephen Burt’ün kadın kıyafetleri giymekten hoşlanan heteroseksüel bir erkek olmak üzerine yazdığı bir deneme)

 

Önermeler halinde bir yazı

 

1. Tek bir insan olmak istemiyorum; tek bir şey olmak istemiyorum.

 

2. “Bir oğlan çocuğu olmak neye yarar” diye sorar Gertrude Stein, “sonunda büyüyüp bir adam olacaksan?”

 

3. İkinci sınıftayken A’nın benim en iyi arkadaşım olmasını, olmadı benimle evlenmesini, veya benimle oynamasını, ya da dantelli kalpleri ve beyaz Legolarıyla odasında kalmama izin vermesini isterdim, ama o bir kızdı, bense bir oğlan: geceleri onlarda kalmama izin yoktu.

 

4. Bir prenses ve bir prens olmak istiyordum ama o zamanlar bunu asla söylemezdim.

 

5. Üçüncü sınıfta E’nin popüler arkadaşları yolda bana gelip çok ciddi bir tavırla E’nin artık adet görüyor olmasının ne anlama geldiğini sordular; çocuk bir bilimci olarak şöhretimin “cool olmayan” oğlan statümün önüne geçtiğini öğrendiğime çok sevinmiştim. Sanırım faydalı, sakin tavsiyelerde bulundum. (Bütün mevzu ciddiyetle icra edilmiş bir eşek şakası da olabilir tabii).

 

6. Altıncı sınıfta çoğunlukla mutsuzdum çünkü oğlanlar kızlarla çıkmaya başlamışlardı ve benim arkadaşım olmalarını ve el yazılarını taklit etmeyi istediğim kızların hiçbiri benimle çıkmıyordu.

 

7. Biriyle “çıkmak” ne demekti?

 

8. Kızların dostluğunu, onayını istiyordum; onlardan biri olmak istiyorum demezdim, ama bir oğlan olmayı sevmediğimden emindim.

 

9. Piyano çalarak, sevdikleri şarkılara eşlik ederek kimi kızlarla arkadaşlık edebileceğimi öğrendim, okul müzikali için seçmeler başladığında özellikle faydalı bir beceri. Bir oğlan değil, yarı-profesyonel bir eşlikçiydim, ne oğlan ne kız, sadece kafa, kollar ve eller.

 

10. Çizgili, pamuklu kumaştan, kısa kollu gömlekler, kot ya da kadife pantolonlar ve eski püskü spor ayakkabılar giyiyordum.

 

11. Diğer oğlanlar hep peşinden koştukları kızlardan hoşlanıyorlardı; sorulduğunda ben de çizgili, pamuklu kumaştan, kısa kollu gömlekler, kot ya da kadife pantolonlar ve eski püskü spor ayakkabılar giyen M’den hoşlandığımı itiraf ediyordum.(M benim yüzüme bile bakmıyordu).

 

12. Sekizinci sınıftan sonra, yaz kampında, J’yle sevgili oldum. J yüzüme bakıyordu; çizgili, pamuklu kumaştan, kısa kollu gömlekler, kot ya da kadife pantalonlar ve eski püskü spor ayakkabılar giyiyordu.(“Sevgili olmak” tam olarak ne demekti?)

 

13. Marjorie Garber “Androjenlik, ‘benzetilen’ (performansın fiziksel biçimi) olduğunda,” yani “altta” başka bir şey varmış gibi olduğu müddetçe,  “seksidir” der, “benzeyen olduğunda değil.” Yani bir oğlan “dibine kadar” bir kız gibi olduğunda seksi değildir.

 

14. Kendime uygun şekilde giyinebilirsem başka insanların beni nasıl gördüğü önemli olmamalı.

 

15. Başka insanlar için giyinebilirsem kendimi nasıl gördüğüm önemli olmamalı; ama hangi insanlar?

 

16. Günümüzde çift cinsiyetli olduğunu söyleyen çocuklar vücutlarının nasıl olmasını istediklerine karar verene kadar ergenliklerini geciktirmek için hormonlarını bloke eden ilaçlar alabiliyorlar.

 

17. Ben vücudumun nasıl olmasını istiyorum?

 

18. İlkgençliğimin büyük bir kısmı boyunca T’ye aşık olduğumu sanıyordum, kendisi konuşkan, yumuşak yüzlü ve nazikti, üstelik matematiğe de aklı eriyordu. T vücudu geliştikten sonra bile pek gelişmemiş gibi giyiniyordu: çizgili, pamuklu kumaştan, kısa kollu gömlekler, kot ya da kadife pantalonlar…

 

19. T’nin küçük erkek kardeşi Lego’dan şehirler, saraylar, Lego uçaklar için küçük lambaların üzerlerine Lego’dan yapılma aylarmışçasına ışığını düşürdüğü  Lego’dan havaalanları inşa ederdi. Bazen ikiz kenar yamuk şeklinde eteklerle Lego insanların kadın oldukları belirtilirdi, ama onun haricinde engebeli Lego zeminlere köşeli gölgelerini düşürürken sadece insandılar, kral-veya-kraliçe taçları ya da yuvarlak kafalarında sert şapkalarıyla.

 

20. Arzu ışık, sahip olduğum beden kendisi, istediğim bedense zemine düşen gölgeydi.

 

21.İlkgençliğimde ve yetişkinliğe yeni adım attığım yıllarda yaşadığım cinsel tecrübeler genelde kızın sutyenini denemek için izin istediğim bir an içerirdi. Cevap her zaman evetti. Genelde olaylar orada biterdi. (Jennifer Finney Boylan [ki kendisi James Boylan olarak dünyaya gelmiştir] anı kitabı She’s Not There’de de neredeyse aynı tecrübeden bahseder.)

 

22. Bazen yarım sutyen giyme özlemi çekiyorum (şimdiki zaman), çünkü -henüz- normal sutyen giymeme gerek yok.

 

23.Geçen sene, Boylan’ın kitabının çocukluk ve gençlikle ilgili kısımlarını okurken, sayfaların kenarına sürekli “Evet” ya da “Ben de” ya da “Evet ama o kadar da değil” ve bazen de “Hayır,” “Tam olarak değil” veya “Ben öyle yapmazdım,” “Ben değil” yazıyordum.

 

24. Lisedeyken hafta sonları bilim kurgu toplantılarında arkadaşlarım ve yoldaşlarım arasında 48 saatin tamamı boyunca büyücü ya da ejderha binicisi ya da robot olarak giyinmiş kostümcüler de bulunurdu. (Kostümcüler bu saydıklarıma dönüşmeyi bekliyor ya da istiyor değildiler elbette).

 

25. Üniversite yıllarında tuttuğum günlüklere tekrar baktığım zaman N’yle üzerimizde kıyafetlerimizle, yatakta geçirdiğimiz bir gecenin kaydını buluyorum: “Her zamanki gibi kadın kıyafetleri giyiyor olsaydım daha mutlu olurdum” yazmışım o sabah “ama yine de kesinlikle küskün küskün oturuyor olurdum.”

 

26. O günlüklerin çoğu şairlerden, eleştirmenlerden, arkadaşlardan birebir alıntılardan oluşuyordu, başkalarının sözcüklerini giyindiğimde daha bir kendimmişçesine.

 

27. N. (yazıyor günlüğümde) “olmak istediğim kız”ı, tavrını, görünüş tarzını, yaşını (muhtemelen ondört) çözmüş. Onunla, o akşamdan sonra, bir ayrılıp bir barışarak, kimi zaman ciddi bir biçimde, birbuçuk sene çıktık.

 

28. Şimdi bir kadın olsam, eminim ki yine uygunsuzca giyinirdim, yaşım ve durumuma uygun olmayan genç işi şeyler; yanlış görünürdüm. (Ama şimdi de öyle yapıyorum)

 

29. Yine aynı günlüklere kaydedilmiş: bir gece, üniversiteden dönüşte, T’nin evinde E’yle bir film izlemek ve ailesinin misafir odasında, onun eski ahşap yatağında uyuyakalmak, onun çiçekli geceliği içinde kendini güvende hissetmek.

 

30. Tek bir insan olmak istemiyorum; tek bir şey olmak istemiyorum.

 

31. Böylesine mahrem, “sıcak,” utandırıcı malzemeyle en iyi, sıralı önermelerin “soğuk”luğunda  başa çıkabilirim gibi geldi, modern bir deneme yahut nesir bir şiir gibi.

 

32. Bu tür deneme ya da şiirler biçemlerini, zaman zaman gövdeyi ihmal etmekle, fiziksel gövdeyi fikrî olan (o küçük lambalar) uğruna görmezden gelmekle suçlanan Ludwig Wittgenstein gibi filozoflardan alıyor.

 

33. Başka zihinlerin başka gövdeleri var, memeli ya da memesiz, yuvarlak kalçalı ya da kalçasız, geniş omuzlu ya da omuzsuz; bazı insanların vücutları hiç gelişmeyebilir.

 

34. Uzun, çizgili çoraplı, dosyalar dolusu notalı, fırfırlı manşetli, çizgili, pamuklu kumaştan, kısa kollu gömlekli, kaliteli deri ayakkabılı, sutyenli, siyah gece elbiseli…

 

35. Filozof Marya Schechtman’a göre kendiliğimizin zamandaki devamlılığına, yetkinliğine, “ben” diyebileceğimiz bir şeye dair algımız, benim kendime değgin anlatılarımla başkalarının benim hakkımdaki anlatılarının bir şekilde örtüşmesine bağlı.

 

36. Diğer bir deyişle, başka insanların beni, benim kendimi gördüğüm gibi görmelerini istiyorum.

 

37. Hemen hemen herkes bunu ister, çok az insan buna sahip olur.

 

38. Seksin insanı kendinden kurtardığı doğru olabilir mi? Peki niye geri teslim etmek zorunda?

 

39. Bazen bilinçaltı, -dışı, ya da -öncemde dünyayı saçma bir şekilde dört gruba ayırdığımı düşünüyorum: kızlar (estetik, güzel olan), kadınlar (ahlak), adamlar (dünyevi güç) ve oğlanlar (bir sorun olduğundan değil, yine de onlardan birisi olmak istemiyorum).

 

40. İşte böyle şeylere, onlara inandığımızı dahi bilmeden, yaşımız ondördü bulmamışken inanmaya başlarız.

 

Yazının aslına buradan ulaşabilirsiniz.

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI

SANAT

YDavid Foster Wallace (ve başka şeyler) – I
David Foster Wallace (ve başka şeyler) – I

David Foster Wallace takıntısı ve The Decemberists klibi

SANAT

YKitap Kulübü “Cool in California” Edisyonu
Kitap Kulübü “Cool in California” Edisyonu

Kulübümüz bu hafta Kaliforniya'da cool'luk peşinde

ECİNNİLİK

YÇantamı Taktım Koluma
Çantamı Taktım Koluma

Feride'nin Büyük Çanta Komplosu Teorisi!

KÜLTÜR

Y15 Yaşına Bastığım Sene
15 Yaşına Bastığım Sene

Lionel Shriver The Telegraph gazetesine dişlek ve çirkin bir ergen olmanın kendisi için ne anlama geldiğini yazmış.

Bir de bunlar var

Yarım Kalmış Bir Tablo: Çocuk Olmak Hiç Kolay Değil
Depresyon Kime Benzer?
Hayata Sarıl: Bu Lokanta Umut Veriyor

Pin It on Pinterest