Son birkaç yıldır Carol (2015), The Danish Girl (2015) gibi anaakım örneklerle artan, arttıkça da düşündüren bir lezbiyenlik temalı filmler kalabalığı var. Öyle ki, şöyle bir tarama yaparken hangisini izleyeceğini seçmek çok zor olabiliyor. Bir kısmı temcit pilavı tadı veren açılma hikayelerini içeriyor, diğer kısmıysa sansasyonel seks sahneleri peşinde oluyor. Bu iki kategori dışında kalan çok az film gerçekten derin kadın karakterlerin, ya da derin hikayelerin peşinde oluyor. Killing Eve’de (2018) kiralık katil Sandra Oh’u düşünerek mastürbasyon yaptığını itiraf ediyor, Broad City’de (2019) Abbi biseksüel olarak açılıyor derken çok izlenen, çok satan pek çok dizide ve filmde bir kuple lezbiyenliğe rastlamak mümkün oldu. Dizilerdeyse lezbiyenliğin feriştahı birkaç sezondur pek değişmiyor: The Orange Is The New Black. Kısa, öz ve şahane web serisi Herstory ve Desiree Akhavan’ın kendi hayatından esinlenerek yazdığı The Bisexual’ı Orange kadar anaakım olmadıkları için tenzih ediyorum.
Belirtmeme bile gerek olmayabilir ama esasında bu furya özellikle Blue Is the Warmest Color’la yükselmeye başladı. Bu filmin üzerine pek çok güncel açılma filmi, ya da tarihten mühim kadınlara odaklanan biyografik işler çekilmeye başlandı. 2018’i iyi kadın yönetmenler tarafından yapılmış çok iyi bir filmle kapattığımızı söyleyebilirim. Desiree Akhavan’ın bence ödüllere koşması gereken The Miseducation of Cameron Post’u (2018) ergenlik ve açılmaya dair umut dolu bir hikaye sunuyor. The Favourite’te (2019) ise Yorgos Lanthimos’un alıştığımız distopik, tuhaf dünyasının biraz dışında bir lezbiyen gerilime tanıklık ediyoruz. Görmekte fayda olabilir.
Aşağıdaki filmlerin ne kadarını Türkiye’de vizyonda izleyebildik ya da izleriz bilinmez ama 2019’un lezbiyen filmlerden bir küçük seçki toparlamaya çalıştım. Buyrunuz.
Rafiki, Türkiye’de Kuirfest’te gösterildiyse de, kendi ülkesi olan Kenya’da homoseksüelliğin yasak ve cezalandırılan bir suç olması dolayısıyla gösterilmedi. Afrika’nın en büyük film festivali Fespaco Rafiki’nin başrol oyuncularından Samantha Mugatsia’ya en iyi kadın oyunca ödülünü vermiş.
Lizzie’de Kristen Stewart ve Chloe Sevingny’nin arasında yükselen şahane lezbiyen gerilime eşlik etmek mümkün. Evet, Kristin Stewart sevenlerin eridiğini görür gibiyim, Sils Maria’dan (2015) beri gerilimi hissediyorduk değil mi?
Happiest Season yine Kristin Stewart sevenleri coşturacak bir yapım olacağa benziyor. Adım adım açılmasına tanıklık ettiğimiz Stewart bu filmde sonunda kız arkadaşıyla evlenmeye hazırlanan bir lezbiyeni oynuyor.
Colette filminde Keira Knightley’yi kuir yazar Colette olarak izleme şansına erişeceğiz. Hollywood yazar kadınlarla özel olarak ilgilenmeye başlıyor 2019’da.
Vita and Virginia, epeydir beklediğimiz ve yılan hikayesine dönen bir prodüksiyon oldu. Eva Green’in başrolde olacağı anons edildi, sonra bir şeyler oldurulamadı ve sonuçta Green çekildi. Vita Sackville-West ve Virginia Woolf’un mektuplar ve türlü yazılarla ölümsüzleşen aşkına odaklanan filmin 2019’da vizyona girmesi bekleniyor.
Wild Nights With Emily, Emily Dickinson’un lezbiyen romanslarından bahseden heyecan verici bir biyografik film olacağa benziyor.
Tell it to the Bees 2019’da vizyona girmesi beklenenlerden. Amerikan film endüstrisinin True Blood’la sevdiği Anna Paquin’in başrolde olduğu film, kocasından yeni ayrılmış bir kadının kasaba doktoruyla filizlenen ilişkisine odaklanıyor.
Alman yapımı Air meraklı ve asi 2 farklı karaktere sahip genç kızın büyüme ve öğrenme filmi olacağa benziyor.
Benedetta 17. Yüzyılda rahatsız edici önsezilerden muzdarip Benedetta Carlini’yle ona bu süreçte eşlik etmeye başlayan bir başka rahibe arasında genişleyen bir aşk hikayesini konu alıyor. Ammonite Kate Winslet’in başrolünde olduğu için de heyecanla beklenen bu film, 1840’lar İngilteresinde bir arkeolog ve onunla kazıya gönderilen genç bir kadın arasında, hayatlarını değiştirecek bir ilişki filizlenmesine odaklanıyor.
Finlandiya yapımı Baby Jane bir çeşit 50 Shades of Grey ve açılma hikayesi birleşimi olduğu havasını sezdirse de görmeden yermemekte fayda var sanırım.
Vanessa Paradis’in geri dönüşü olabilecek Knife + Heart, 70ler Paris’inde gey pornolar prodüktörü bir kadının, kurgucu eski sevgilisini geri kazanma hikayesine odaklanıyor.
Paraguaylı The Heiresses 30 yıldır partner olan iki kadından birinin hapse girmesi üzerine, dışarıda kalmaya devam eden Chela karakterinin daha genç bir kadınla yaşamaya başladığı ilişkiye odaklanıyor.
Portrait Of A Lady On Fire 2007 yapımı Water Lilies filminin yönetmeni Céline Sciamma’nın yeni filmi. 18. Yüzyılın sonlarında kadın bir ressamla, evlenmek üzere olan genç bir kadının arasında filizlenen aşka odaklanan bu hikayeyle ilgili elimizde çok az bilgi var.
2019’da sinemada lezbiyenliğin coşumlu olduğunu söylemek yanlış olmaz herhalde. Büyük salonlarda vizyona girmeseler de, bu filmlerin bazılarını festivallerde ya da daha küçük gösterimlerde hala izleme şansımızın olabileceğine inanmak istiyorum.
Kaynaklar: Sapphic sensation: the rise of the lesbian story on and off screen
9 Lesbian Movies Hitting The Big Screen In 2019