Zoe Greenberg’ün 13 Ağustos 2018 tarihli What Happens to #MeToo When a Feminist Is the Accused? yazısının çevirisidir.
Vaka tanıdık bir hikâyenin ters yüz edilmiş hali gibi görünüyor: New York Üniversitesi’nde Alman Edebiyatı ve Karşılaştırmalı Edebiyat alanlarında çalışan dünyaca ünlü kadın profesör Avital Ronell, eski lisansüstü öğrencilerinden Nimrod Reitman’ı cinsel tacizden suçlu bulundu.
Bir meslektaşınca “dünya üzerindeki çok az sayıda yıldız felsefeciden biri” sözleriyle tarif edilen Profesör Ronell, 9. Madde ihlaline ilişkin on bir ay süren soruşturmanın sonunda hem cinsel hem de sözle tacizden, davranışının “Bay Reitman’ın öğrenim ortamı koşullarını ve özelliklerini değiştirecek kadar tesirli” olduğu gerekçesiyle suçlu bulundu. Üniversite, Profesör Ronell’a bir öğretim yılı boyunca uzaklaştırma cezası verdi.
New York Times’ın bazı bölümlerine ulaşabildiği, 9. Madde’ye ilişkin nihai raporda Bay Reitman, profesörün kendisini üç yıl boyunca taciz ettiğini söylüyor. Raporda Profesör Ronell’ın, Reitman’a “en çok hayranlık duyduğum,” “tatlı, sevimli bebek, “cock-er spaniel,” ve “müthiş, güzel Nimrod’um” sözleriyle seslendiği bir düzine e-posta yer alıyor.
#MeToo hareketiyle cinsel suistimallerin hesabının sorulduğu bir dönemde, vaka feministlerce cevap verilmesi gereken bir soruyu doğurdu: Kendi aralarından biri hatalı davrandığında ne yapacaklardı? Bu soruya verdikleri cevap akademik dünyanın bir kısmını sinirlendirdi.
Üniversitenin, nihai kararı yalnızca ilgili kişilere duyurmasının üstünden çok geçmeden, önde gelen feministlerin de içinde bulunduğu, dünyanın farklı yerlerinde yaşayan bir grup akademisyen New York Üniversitesi’ne Profesör Ronell’ı savunan bir mektup gönderdi. İmzacı listesinin en başında “Cinsiyet Belası” kitabının yazarı, dünyadaki en nüfuzlu feminist akademisyenlerden Judith Butler yer alıyordu.
Profesörler haziran ayında bir felsefe blogunda paylaştıkları mektup taslağında “Gizli tutulan dosyaya erişimimiz olmasa da her birimiz Profesör Ronell’la yıllarca omuz omuza çalıştık,” yazmışlardı. “Öğrencileriyle ilişkilerine hepimiz şahit olduk ve birkaçımız da ona karşı bu kötü niyetli mücadeleyi yürüten kişiyi tanıyoruz.”
Eleştirmenler, cezanın Profesör Ronell’ın namını lekeleyip güvenilirliğini sarsacağı konuları üstünde duran mektubun güçlü konumdaki erkek tacizciler için geçmişte yapılan savunmaları andırdığını söyledi.
İmzacı profesörler mektupta şöyle yazdılar: “Profesör Ronell’ın zarafetine, keskin zekasına ve entelektüel kararlılığına hepimiz şahidiz. Kendisinin uluslararası alanda haklı olarak kazandığı ün ve saygınlığa uygun şekilde itibar görmesini istiyoruz.”
Şu an 34 yaşında olan Bay Reitman, Harvard Üniversitesi’nde konuk araştırmacı olarak çalışıyor. Reitman, Profesör Ronell’ın onu defalarca öptüğünü, ona dokunduğunu, yatağında yanında uyuduğunu, kendi yatağında yatmasını talep ettiğini, elini tuttuğunu, ona mesaj ve e-posta gönderdiğini, sürekli aradığını ve tüm bunlara karşılık vermezse onunla çalışmayı reddedeceğini belirttiğini söylüyor. Bay Reitman eşcinsel bir erkek ve Profesör Ronell bir lezbiyen.
66 yaşındaki Profesör Ronell ise taciz iddialarını yalanladı. Ronell, New York Times’a gönderdiği beyanda, “Aramızdaki iletişim—Reitman’ın şimdi taciz olduğunu iddia ettiği şey— iki yetişkin arasında gerçekleşti. İsrail kökenli olmanın yanı sıra, ortak akademik geçmişimiz ve hassasiyetlerimizden temel alan cafcaflı ve yapmacık bir iletişim şekline temayülü de paylaşan eşcinsel bir erkek ve kuir bir kadın arasında… Bu iletişim, geçen üç yılda defaatle Reitman tarafından başlatılmış, yanıtlanmış ve pekiştirilmiştir,” dedi.
NYU’dan doktora derecesiyle mezun olmasından iki yıl sonra, Bay Reitman eski akademik danışmanı hakkında 9. Madde’den şikayette bulunmuş, cinsel tacize uğradığını iddia etmiş, takip ve misillemeye maruz kaldığını söylemişti. Mayıs ayında, üniversite Profesör Ronell’ı cinsel tacizden suçlu buldu ve diğer iddiaları düşürdü.
Bay Reitman’ın avukatı Donald Kravet, müvekkiliyle birlikte NYU ve Profesör Ronell aleyhinde bir dava dosyası hazırladıklarını, şu aşamada seçeneklerini düşünmekte olduklarını belirttiler.
Hem Bay Reitman’ın, hem de Profesör Ronell’ın olayı ve yaşadıklarını tarif etme şekilleri geçmişteki #MeToo hikâyelerini andırıyor: Bay Reitman’ın anlattıklarına göre kendisi hocasından ve gücünden korkuyordu, sonrasında sınırı aştığını hissettiği davranışlarına çoğunlukla ayak uydurdu. Profesör Ronell ise New York Times’ın elde ettiği, NYU’daki 9. Madde Bürosu’na ilettiği ifadesinde Bay Reitman’ın son derece istekli şekilde ilgi beklediğini, kendisine rehberlik edilmesini istediğini söylüyor.
Bay Reitman’a göre sorunlar 2012 yazında, okula resmi olarak kaydolmasından önce başladı. Profesör Ronell, Paris’te birkaç gün kendisiyle kalması için Reitman’ı yanına davet etti. Reitman oraya vardığında, Profesör Ronell’ın bir öğleden sonra yatak odasında uzanırken ondan şiir okumasını istediğini söylüyor.
Bay Reitman, “Bu, kendi başına, benim için bir ikaz işaretiydi zaten,” diyor. “Yine de, ‘Tamam, madem buradasın, olay çıkarma,’ diye düşündüm.”
Bay Reitman, ardından, profesörün onu yatağına çektiğini söylüyor. “Ellerimi göğüslerine koydu ve kendisini, kalçalarını kasığıma bastırdı. Beni öpüyordu, ellerimi, gövdemi…” Bay Reitman aynı günün akşamında benzer sahnelerin yeniden yaşandığını söylüyor. Bay Reitman ertesi gün Profesör Ronell’la yüzleşmiş. Bir röportajda, “Bakın, dün olanlar bence uygun değil. Siz benim danışmanımsınız,” dediğini hatırladığını söylüyor.
Reitman, New York’a gittiğinde bu davranışların devam ettiğini ve 2012’nin Ekim ayında meydana gelen Sandy Kasırgası’nın ardından, kendi evinde elektrik kesildiği için Profesör Ronell’ın onun dairesine geldiğini ekliyor. Reitman, itiraz etmesine rağmen, Profesör Ronell’ın onu yatağında birlikte uyuyabileceklerine ikna ettiğini belirtiyor. Orada bulunduğu bir hafta boyunca Ronell’ın kendisini elle taciz edip öptüğünü söylüyor.
Profesör Ronell’ın avukatı, 9. Madde Bürosu’na gönderdiği yazıda, “Profesör Ronell cinsel temas iddialarını tümüyle reddediyor,” yazıyor. Profesör Ronell, kasırgadan sonra yalnızca iki gün, Reitman’ın davetiyle, onun evinde kaldığını söylüyor. 9. Madde raporunda Profesör Ronell’ı cinsel saldırıdan suçlu bulmaya yetecek delilin bulunamadığı sonucuna varıldı. Kararın bir ölçüde Reitman’ın yaşadığı dairede ve Paris’te geçenlere kimsenin şahit olmaması nedeniyle şekillendiği yazıyor.
Bay Reitman bunun ardından gelen öğretim dönemlerinde uzun süren çalışma saatleri boyunca, sık sık Profesör Ronell’ın dairesinde çalışması beklendiğini ekliyor. Bay Reitman’ın New York Times ile paylaştığı e-postalarda, Profesör Ronell, Reitman’a olan özlemini ve sevgisini sıkça ve ayrıntılı şekilde yazmış.
Paris gezisinden sonra, 16 Haziran 2012’de gönderdiği bir e-postada, Profesör Ronell, “Biraz ateş ve boğazımdaki ağrıyla uyandım,” diyor. “Boğaz konusu güvenli şekilde hallolana kadar seni öpmemek için çok uğraşmam gerekecek. Bu gecikmeye katlanmak pek de kolay değil!” Temmuzda Profesör Ronell, Bay Reitman’a kısa bir e-posta daha yazmış: “Öğlen öpücüğü zamanı. Meditasyon yaparken bu sahneyi düşüneceğim: Koltuktayız, başın kucağımda. Alnını okşuyorum, saçlarınla yavaşça oynuyorum, seni yatıştırıyorum ve baş ağrısı geçiyor. Olur mu?” 9. Madde Bürosu’na gönderdiği yazıda, Profesör Ronell soruşturma raporunu okuyana kadar Bay Reitman’ın olanlardan bu denli rahatsız olduğu konusunda hiçbir fikri bulunmadığını söylüyor.
Bay Reitman şikayetleri nedeniyle Professör Ronell’ın kendisinden intikam aldığını, buna yalnızca temel gerekleri karşılayan tavsiye mektupları göndermenin de dahil olduğunu, profesörün bu hareketiyle iş fırsatlarının önüne geçtiğini söylüyor. Ancak, 9. Madde raporunda tavsiye mektuplarının “diğer eski öğrenciler için yazılanlara benzer olduğu” ve Bay Reitman’ın iki lisansüstü araştırmacı pozisyonuna kabul aldığı yazıyor.
Profesör Ronell ve destekçilerinin bir kısmı, Bay Reitman’ın iddialarını bilindik yollarla çürütmeye çalıştı. Neden taciz iddiasında bulunmasının bu kadar zaman aldığını, aslında berbat durumdayken neden Profesör Ronell’a bu kadar yakın göründüğünü sorguladılar. Profesör Ronell, Reitman’ın belki de yeterince zeki olmadığı için hayal kırıklığına uğradığını iddia etti. Ocak 2018’de 9. Madde Bürosu’na verdiği ifadede, “Asıl üzerinde durduğu sorun yazılarının anlaşılır olmamasıydı. Elle tutulur bir savı yoktu,” diyor.
Destek mektubu imzacılarından biri olan Texas-Austin Üniversitesi Retorik Bölümü Başkanı Diane Davis, Bay Reitman’ın, feminizm adına kullanışlı olmuş 9. Madde’yi bir feministi alt etmeye alet etmesinden özellikle rahatsız olduğunu belirtiyor.
Profesör Davis bir e-postada, “Elbette 9. Madde’yi ve #MeToo hareketinin icraatlerini sonuna kadar destekliyorum. Cinsel tacizle yüzleşmelerini ve önlemeye çalışmalarını, bu yolda bir tür adalet sağlama çabalarını… Fakat, adaleti sağlamaya yönelmiş bu inanılmaz yüksek enerjinin çarpıtılıp kendisini baltalayacak şekilde kullanılmış olması tam da bu yüzden beni son derece hayal kırıklığına uğratıyor. Çoğumuz bu vaka dahilinde olup bitenin tam olarak böyle gerçekleştiğini düşünüyoruz,” yazıyor.
Öğrencilere 9. Madde ile elde ettikleri hakları öğreten bir savunma grubu olan9. Madde’yi Tanıyalım Projesi eş kurucusu Dana Bolger’a göre9. Madde, okullarda uzun bir geçmişi olan, kadın öğrencilere cinsel saldırı ve tacizin uygun şekilde ele alınması niyetiyle yürürlüğe konmuştu. Bayan Bolger, “9. Madde davalarının çok büyük kısmı erkek ya da kadın kurbanları erkek tacizcilerden koruma üzerine,” diyor. NYU umuma açık şekilde duyurmadığı okuldan uzaklaştırma cezasının yanı sıra profesörün yazdığı mektuplarla misilleme yaptığına dair iddiaları da araştırıyor. Üniversite sözcülerinden John Beckman, The Times’a yazdığı cevapta New York Üniversitesi’nin, Bay Reitman’ın başından geçen olay nedeniyle hissettiklerini paylaştığını söyledi. Bay Beckman, “Suçlamalar üzerine başlatılan sorgulamanın hızı, ciddiyeti ve kapsamı düşünüldüğünde, üniversiteye karşı milyonlarca dolarlık bir tazminat davası açmanın ne haklı ne de adil olacağını düşünüyoruz,” diye ekledi. Hem Profesör Ronell, hem de Bay Reitman bu #MeToo hikâyesinde yer almalarının yanlış olduğunu düşünüyor.
Bay Reitman toplumsal cinsiyet hakkında ülke genelinde süren diyalog içinde kamuya mal olmak gibi bir niyetinin olmadığını, süreci #MeToo hareketi hızını almadan önce başlattığını söylüyor. 2018’in Mart ayında, Professör Ronell, Bay Reitman’ın kendisini “genç yıldızların peşine düşen Hollywood patronlarının yağmacı davranış şeklinin en iğrenç örnekleri” ile kıyaslamasından açıkça şikayetçi olmuştu.
Ana görsel: Michel de Broin