Geçen hafta fotoğrafını ve şu kısa yazıyı yayınladıktan sonra bir tesadüf eseri “sağdaki adama” ulaştım.
Kendi sözleriyle:
“O fotoğrafla ilgili ruh halimi ben de çözemedim. O an neler düşündüğümü pek hatırlamıyorum. Olayla ilgili gördüklerim ve orada geçen zamanla ilgili sanki hafızamın %80’i silinmiş gibi.
İnanın bu olayı bir an önce unutmak istiyorum. Ama şunu söyleyebilirim, hiç korkmadım. O ifademde korku yok. “Güzel şeyler olacakken kötü şeyler neden olur? Bunu neden yaparlar?” diye düşünüyorumdur. Zaten her zaman düşündüğüm ve hiç çözemediğim bir şeydir. Sevgi ve barış ile yaşamak varken neden hayatı cehenneme çevirirler.
Emekli inşaat mühendisiyim. 10 yıl İzmir’de yaşadıktan sonra Ankara’ya döndüm. Dünyayı gezmekten başka amacım yok.
Beni oraya getiren neden de bu sergiyi üyesi olduğum gezginler grubunun organize etmesi ve orada fotoğraflarımın olmasıydı.
Adım Farsça. Anlamı ‘gizli, saklı’. Önemli bir hikâyesi yok, babam halk ozanlarını sevdiğinden Azeri bir halk ozanının adını vermiş bana.
Sizden ricam, bu yazıda ismimi kullanmak yerine bana yine ‘Sağdaki Adam’ demeniz.”