Bu fotoğrafın hikayesi Haziran ayında Fas’ta başlıyor. Kuaförde çalışan 20’li yaşlarında iki kadın, işyerlerine giderken çarşıdan geçiyorlar. Esnaf, kadınların kıyafetlerinden hoşlanmıyor ve kadınlar etraflarını saranlardan polis marifetiyle kurtuluyor. Ama götürüldükleri merkezde kendilerini bekleyen bir de sürpriz var. Ahlâka aykırı davranmaktan tutuklanıyorlar ve Fas Ceza Yasası’nın ilgili kanununa göre 1 aydan, 2 yıla kadar hapis cezası istemiyle mahkemeye çıkarılıyorlar. Kıyafetleri mi ne? Dar ve kısa diye değerlendirilen etekler giymişler.
Bu hafta bu dava karara bağlandı. Kadınlar suçsuz bulundu. Mahkemenin verdiği kararda kadınların aldığı toplumsal desteğin etkisi olmuş olabilir. Kadınları, bazı kaynaklara göre 200, bazılarına göre 500 avukat savundu. İmza kampanyası başlatıldı, 27.000 imza toplandı. Sokaklarda gösteriler düzenlendi, sosyal medya üzerinden örgütlenildi. Mecliste muhalafet partileri kadınlara destek verdi. Bütün bunlar olurken kimlikleri bilinmesin isteyen iki kadının çalıştığı kuaför dükkanı basının ve sivil toplum örgütlerinin aşırı ilgisini çektiğinden, kadınlar geçici olarak işten ayrıldılar.
Şimdi, bütün bunların yaşanmasına sebep olan esnafa karşı bir davaya hazırlanıyor kadınları savunan avukatlar. Bu haber İngilizce kaynaklarda benzer ifade kalıplarıyla benzer şekilde anlatılmış hep. Arapça bilsem, Fas basınında takip etmek istesem sanki her şey, herkes bana aşırı tanıdık gelecek gibi bir his içimde. Bu ahlâk da nasıl bir şeydiyse, kılıktan kılığa girip, diyar diyar dolanıyor bu şekilde.
Ana görüntüdeki pankart: Etek giymek değil taciz suçtur (al-ihlal al- alani bel haya)