Öğrencilerinin çıkardığı Tavuskuşu adlı fanzin sebebiyle Notre Dame de Sion lisesindeki işinden olan edebiyat hocası Melike Koçak ile ilgili sitede ne yapsak diye düşünürken posta kutumuza Koçak’ın bir öğrencisinin mesajı düştü. Olayla ilgili linkler yollayan ve konuya sitede yer vermemizi isteyen Tuana şöyle yazmıştı:
“5 harfliler diye bir yer olduğunu da öğretmenimizden öğrenmiştik zaten. O gün bugündür okuyorum”.
Şeref nişanı… Melike Koçak’la ilgili gazetelerde ve sosyal medyada okuduğum her şey -eleştiriler dahil- bu kadının şahane bir öğretmen olduğuna işaret ediyor. Koçak Cumhuriyet’e verdiği röportajında “Makbul vatandaş gibi makbul kadın, makbul öğretmen algısı var. Bunun dışına çıkma, dozajını ayarla diyorlar” diyor. (Acaba Melike Koçak’ın okul yönetiminin gözünde giderek makbul olmayan öğretmene dönüşmesinde “5harfliler”den bahsetmesinin ufak da olsa bir katkısı olmuş mudur? Önemsiz ve bencilce bir detay belki ama duygulandırıyor işte n’apayım.)
Bu durumda Tuana’nın bizi, bizim Tuana’yı tanımamıza vesile olan edebiyat öğretmeni Melike Koçak’ı burada ağırlamanın en güzel yolu onu öğrencilerinden dinlemek olur diye düşündük. Şöyle yazdılar:
“Melike Hoca 9. sınıfta edebiyat öğretmenimdi ve benim gibi boş zamanında eline tek bir kitap bile alıp okumayan insana ‘Edebiyat ne demektir? Niçin yapılır, insanlar neden okur?’ u düşündürttü. Beni gerçekten olgunlaştırıp içinden kendi hayat derslerimi çıkarttığım öyküler okumamı sağladı. Hala onun bize o sene dağıttığı öyküleri, çalışma kağıtlarını atmadım, kitaplıkta bir dosyada duruyor hepsi. Melike Hoca edebiyatın sadece sınavlardan, ezberlerden, ‘Şair bu şiirinde bize ne anlatmak istiyor çocuklar?’ dan daha öte bir şey olduğunu gösterdi bana, ben bu yüzden kendi adıma Melike Hoca’ya çok şey borçluyum.
Her zaman onun edebiyata, okumaya, yazmaya, kendini bir şekilde ifade etmeye ilgisi olan herkese destek olduğunu gördüm bu okulda. Keşke uzun seneler daha bizimle edebiyat hocamız olarak kalsaydı. Ben, bizim için yaptığınız her şey için, bize okuttuğunuz her öykü için size teşekkür ederim hocam… Umarım, bundan sonra hayatınızdaki her sey gönlünüzce olur, NDS’den belki kırgın, belki kızgın ayrılsanız da bizi, buradaki öğrencilerinizi sakın hiçbir zaman unutmayın.” – Derin Akman
“Bana edebiyatı sevdiren, sevdirip bir de kitap yazmamı sağlayan bir hoca Melike Koçak. Şiirleri konuşturan, “keşke seneye de siz girseniz dersimize hocam” dedirten çok özel ve değerli bir edebiyatçı o. Son sınıfların dersine giriyor musunuz hocam? Giriyorsanız sözel okuyayım mı?” – Simge Baykan
Fanzinin açılış sayfası
“Bu bir sene içerisinde derslerinde yasak olsa bile ses kaydı aldığım tek hocam. İlk başta beni çok zorlayacağını düşündüğüm bir dersti. Verilen makaleler, paragraflar ve yazılar ağır gelmişti fakat sonra bir baktım ki oluyor, yapabiliyorum. Her şeyden önce sınavlarında durup o bazı cümleleri hocamızın da bize dediği gibi ‘beynimden duman çıktığını hissedene kadar’ uzun düşündüğümü ve sırama o yazıların adlarını daha sonra okumak için not aldığımı bilirim. Hatta okuldan çıktıktan sonra bile aile içerisinde ve arkadaşlar arasında tartışmalar, bazen de atışmalar olmamış değildir. Kesinlikle düşüncelerimde o kapalı ve belki de eksik olan noktayı bana açan ve görmemi sağlayan kişi.” – Tuana Aksu
“Toplumda nerde hangi haklara sahip olduğumu öğreten, ayıp yasak günah kavramlarının dışında da bir hayat olduğunu gösteren, ideallerinin arkasında olan ve yolundan sapmayan bir öğretmen Melike Koçak.” – Nila Tras
Fanzinde yer alan S*ktopya adlı şiirden bir bölüm
“Bir senede norm olarak kabul edilenleri sorgulamam gerektiğini öğreten, kime göre ve neye göre soruları sorulduğunda cevapların değişebileceğinin farkına vardıran, bir sınavlık değil de hayat için öğreten, öğretmen sıfatını sonuna kadar hak eden “ortmenim” Melike Koçak. #direnortmenim beraber direnelim.#MelikeKocakyalnizdegildir” –Eda Aygener
(Görsellerin tamamı Tavuskuşu‘nun Kadın sayısından, okumak için bağlantıya tıklayınız.)