Anti-kahraman bir kadın karakter yaratmak için yüzyıllar öncesinden kalma histeri kartını kullanmak dışında yollar da var.

SANAT

Anti-Kahraman Kadın Karakterleri Nasıl Bilirsiniz?

 

Bundan 6 yıl önce… Woody Allen, ünlü isimlerden oluşan bir oyuncu kadrosu, Barselona, aşk, cinsellik, ilişkiler ve filmin en önemli detayı olarak yayılan Scarlett Johansson ile Penélope Cruz’un öpüştüğü bilgisi… Filmi cazip kılacak bir sürü etiket – anahtar kelime daha film çıkmadan dolaşıma girmişti. Tabii merak arttıkça beklenti de artıyordu. O atmosferi birkaç yıl kadar ıskalayarak da olsa Vicky Cristina Barcelona’yı nihayet izledim.

 

İlk bakışta derinlikli çizilmiş gibi görünen ve hayata – ilişkilere dair ‘entelektüel’ laflar eden kadın karakterlerin yarattığı ilk izlenim, yerini hızla tam aksi düşüncelere bıraktı. Allen’ın diğer pek çok filminden alışık olduğumuz (zaman zaman kendisinin oynadığı) entel görünümlü ‘boş’ konuşan karakterlerin sarkastik mizahi da yoktu bu kadınlarda üstelik. Kendi iradeleriyle herhangi bir hamle yapamayan; alabildiğine derinliksiz; ne yaptıklarını, ne düşündüklerini ve hatta ne konuştuklarını açıklayan dış sesten fırsat kaldığında esas çocukla (Javier Bardem) ya da birbirleriyle sadece ilişkiler (erkekler) hakkında konuşan kadınlar vardı.

 

Filme dair memnuniyetsizliğim o kadar yüksekti ki biter bitmez Google’a ‘vicky cristina barcelona feminist review [inceleme]’ sözcüklerini art arda yazdım. Zamanında çok sevildiğini hatırladığım film hakkında benimle benzer düşünen birileri çıkar mı diye araştırırken Bitch Flicks adli sitede karşıma çıkan yazı hem yalnız olmadığımı hissettirdi, hem de herkesle paylaşmak ve üzerine tartışmak istediğim heyecan verici bir duyuruyu görmeme vesile oldu. İlgilenenler filmle ilgili inceleme yazısına buradan ulaşabilir.

 

3 paragrafın ardından gerekli açıklama: Vicky Cristina Barcelona üzerine bir inceleme yazmak için (biraz!) geç kaldığımın farkındayım, aslında böyle bir niyetim de yok. Ama bu filmdeki performansıyla ödüllere doymayan Penélope Cruz’un canlandırdığı, öve öve bitirilemeyen karakter beni nasıl oldu da tam tersine bu kadar baydı diye düşünürken önce üstte bahsettiğim yazıyla ve hemen ardından yine ayni sitede son dönemdeki kadın karakterlerle ilgili yapılan yazı çağrısıyla karşılaşmak ilginç bir tesadüf oldu. Bu çağrının, Penélope Cruz’un canlandırdığı karakterde yapıldığı gibi, anti-kahraman bir kadın karakter yaratmak için yüzyıllar öncesinden kalma histeri kartını kullanmak dışında yolların da olduğunu göstermesi açısından tartışılmaya değer olduğunu düşünüyorum.

 

Bu arada İngilizce yazmakla ilgilenenler için, Sinemada ve TV’de kadınlığa dair basmakalıp yargıları yeniden üretmeyen ‘itici’[unlikeable] kadın karakterlerin, anti-kahramanların yükselişte olduğu iddiasıyla yola çıkan siteye yazı göndermek için son tarih 20 Şubat. İlgileniyorsanız çağrıyı buradan detaylıca inceleyebilirsiniz.

 

– Ne yapmak istediğini bilen, karizmatik, hedef odaklı ve o hedefe ulaşmak için önüne çıkan tüm engelleri aşabilecek bir kadın…

– Megaloman, sürekli mızmızlanan, takıntılı, kendi istediği şey olmayınca beklenmedik şeyler yapabilecek bir kadın…

– Kilolarına bakmadan mini şortlar giyen, ne oturmasını kalkmasını ne de nerede ne söyleneceğini bilen, patavatsız bir kadın…

– Sadece canı istediği için soyunmuş, saçını çok başarısız şekilde kesmiş, kimin ne dediğine bakmadan ne isterse onu yapan bir kadın…

 

Son zamanlarda karşımıza çıkan anti-kahraman kadın karakter örnekleri de çağrıda sorulan sorular da çoğaltılabilir: Bu ‘itici’ kadınlar geleneksel anti-kahraman kadın karakter örneklerinden nasıl farklılaşıyorlar? Madem bu denli antipatikler, neden yine de yaratılıyorlar? Neden hala izliyoruz? Ve neden bu kadar ödül ve övgü alıyorlar?

 

Özellikle dizi izleyicisiyseniz çağrıda bahsedilen karakterlerden en az birini büyük ihtimalle takip ediyorsunuzdur ya da etmişsinizdir. Peki, çağrıda bahsedilmeyen farklı örnekler var mı? Daha önce 5Harfliler’de üzerine konuşulan filmlerden biri olan bol tartışmalı Gone Girl’ü bu çağrıda bahsedilen anlamda bir anti-kahraman kadın hikâyesi olarak okuyabilir miyiz mesela? Ya da bu karakterleri son döneme ait, yeni bir kategori olarak görmek ne kadar doğru? Pek çok yere gidebilecek bu tartışma için Bitch Flicks’teki çağrı bahene, biz esas kadın anti-kahramanları burada toplayalım diyorum. Yorumlarda bulaşalım.

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI

MEYDAN

YQueer Olympix 2021 Yaşandı!
Queer Olympix 2021 Yaşandı!

Türkiye’nin birçok farklı şehrinde spor aktivizmi yapan lubunyaları bir araya getiren Queer Olympix, geçtiğimiz hafta sonu tüm baskı ve yasaklamalara rağmen gerçekleşti.

MEYDAN

YBoğaziçi “Kayyuma Nakka” Diyor
Boğaziçi “Kayyuma Nakka” Diyor

Üniversiteler kayyumların değildir, onlar gidecek ve bizler kalacağız. LGBTİ+’lar da bu mücadelenin en görünür öznelerinden biri olarak var oldular ve var olacaklar.

MEYDAN

YLezbidüş ile Röportaj: “Düşlerden Tarih Yazmak”
Lezbidüş ile Röportaj: “Düşlerden Tarih Yazmak”

Hayal kurmak eylemini hayal edemeyeceğimiz bir şeyi hayal etmek diye mi anlıyoruz acaba? Peki sizce hayal kurmak nedir?

MEYDAN

YDEMOS ile Pandemiye Toplumsal Cinsiyet Lensinden Baktık: Tedbirler, Hak İhlalleri ve Dayanışma
DEMOS ile Pandemiye Toplumsal Cinsiyet Lensinden Baktık: Tedbirler, Hak İhlalleri ve Dayanışma

DEMOS Araştırma Merkezi'nden Güley Bor, Güneş Daşlı ve Nisan Alıcı ile salgın ve savaş gibi kriz dönemlerinde toplumsal cinsiyet lensinin bize neler kazandırdığını konuştuk.

Bir de bunlar var

David Bowie’nin Proust Anketi
Hildegard Wegner’in Kuklaları
Sanatçı Meltem Sarıkaya ile Söyleşi: Kadın Cinselliği Hiçbir Otoritenin, Gücün, Kurumun, Kişinin Tekelinde Değildir

Pin It on Pinterest