İnternet alemini kasıp kavuran, insan beyninin bilgiyi idrak etme mekanizmalarına format çeken listeleme yöntemini idareli kullanmasıyla dikkat çeken 5Harfliler sitesi… kendisiyle ilgili neden 3. tekil şahısla konuşuyordu? Liste yapmak, geride bıraktığımız yıla şöyle bir dönüp bakmak bizim de en doğal hakkımız. Aşağıda yurt ve dünyadan 2014’ün beşharflileri ilgilendiren gelişmelerini rastgele numaralandırdık. 2014’e notunuz kaç?
1. Malala Yusufzay’ın Nobel Barış Ödülü’nü alması
Bu sene Nobel Barış Ödülü, 1997 doğumlu Pakistanlı eğitim aktivisti Malala Yusufzay’a verildi. Nobel Ödülü’nün sembolik ağırlığını ve Malala’ya kimin neden sahip çıktığını birçokları gibi biz de tartışmaya açtık, ancak Malala’nın cesareti ve azmi tartışmaya açık değil.
2. Emma Watson’ın BM konuşması
Emma Watson’un Birleşmiş Milletler Kadın Güçlenmesi Birimi’nin yeni iyi niyet elçisi olarak BM’de yaptığı konuşma ile ilgili bir sorgulama yazısı yayınlamıştık. Hashtag HeForShe büyüsü şimdilik tutmuş görünmüyor, fakat konuşmak için çok erken. Önümüzdeki yüzyıllara bakacağız. Bu arada bu konuda yeni bir gelişme oldu. ‘Game of Thrones’un Arya Stark’ı Maisie Williams, Watson’ın dile getirdiği gelir adaletsizliği gibi cinsiyet ayrımı biçimlerinin biraz fazla Birinci Dünya Ülkesi endişesi olarak görülebileceğine dair fikirlerini belirtmiş. ‘bizden çok daha beterleri var’ diyerek bizim buralara gönderme yapmış.
3. Her yere döşeğiyle giden üniversite öğrencisi
New York’taki Columbia Üniversitesi öğrencisi Emma Sulkowicz, kendisine cinsel saldırıda bulunan öğrenci okuldan uzaklaştırılana kadar, üzerinde saldırıya uğradığı döşeği her yere yanında taşıyacağını söyledi. Sulkowiz’in son sınıf projesi olarak tek başına başlattığı “Carry That Weight” [Bu ağırlığı taşı] eylemi, senenin en akılda kalan hareketlerinden birine dönüştü, sayısız haber ve tartışmaya konu oldu ve en nihayetinde üniversite kampüslerinde cinsel taciz ve yaptırımları konusundaki söylemlerin yönünü değiştirdi.
4. Jennifer Lawrance’ın çıplak resimlerini ortaya saçanlarla ilgili ‘sevenlerinden özür dileme’ ritüelini reddetmesi
Lawrence telefonuyla çıplak pozlarını çekmesinin yalnızca kendisiyle ve o zamanki sevgilisiyle ilgili olduğunu söylemişti. Özellikle fotoğrafları önce yayınlayıp sonra kaldıran Perez Hilton’la ilgili söylediği şu sözler esas özür dilenmesi gereken mevzuyu iyice açıklıyor: ‘Perez ‘Resimleri sadece insanlar sinirlendiği için çıkardı. Bir de üstüne özrünü okumak zorunda kaldım. Kısaca ‘düşünmeden yayınladım.’ diyordu. Bu bir özür değil, bu sorunun ta kendisi!’
5. Genel olarak Laverne Cox
Laverne Cox, Orange is the New Black’in 2. sezonunda yine çok iyiydi ama bu sene kendisini sadece dizide değil, her yerde görür gibi olduk [Editörün Notu: Facebook’ta sayfasını beğenip her çıkan şeye tıkladığından olmasın?] [Yazarın notu: Üstüme gelme inanamam.] Belki de en önemlisi, TIME dergisinin kapağına çıkan ilk trans olmasıydı. Kendisine şu tezahüratı uygun gördük: OOOOOoooo/Lavern Koksum oleeeeeey/Lavern Koksum oley/Lavern koksum oley/Lavern Koksum oleeeeey.
6. Beyonce’nin Feminizm’le sahneyi kırması
Beyoncé “Flawless” (Kusursuz) isimli şarkısında Nijeryalı yazar Chimamanda Ngozi Adichie’nin kadınların ürkek ve tereddütlü olacak biçiminde yetiştirildiğinden bahseden ve “feminist” kelimesine sahip çıkan, “Hepimiz feminist olmalıyız” başlıklı TED konuşmasından ses parçaları kullanmıştı. VMA Ödülleri’nde bu şarkının performansını FEMİNİST kelimesi önünde gerçekleştirdi. Dünyanın en ünlü kadının milyonların karşısında feministliği sahiplenmesi yürekleri güm güm çarptırmakla beraber hemen yeni tartışmalar yarattı.Beyoncé’nin temsil ettiği feminizm bizim, sizin, onların feminizmiyle bir miydi, benzer miydi, daha da mühimi şarkısının adı gibi bir tür kusursuzluğun temsili olan Beyoncé’nin feminizmiyle kusursuzluğu arasında bir çelişki var mıydı?
7. Açüklamak fiilinin Türkçemize kazandırılması
Yabancının “mansplaining” dediği fenomene akademik dünyadan bakan Homo Demonstrans yazısının ardından, Türkçe’yle felsefe yapmak isteyenlerimizin imdadına bir okuyucumuzun yetişmesiyle “açüklamak” doğmuş oldu. İkincilik ödülünü kapan sikzah etmeyi de o günden bugüne kullanmışlığımız vaki:
“Adınızın anlamını, yüz yıldır kullandığınız fotoğraf makinesini nasıl kullanmanız gerektiğini, salata yapmanın inceliklerini, hangi sporu yapmanız gerektiğini, emlak piyasalarındaki son durumu, mizojininin, kapitalizmin ve tabi ki türlerin kökenini, iyi kahvenin hangi çekirdikten geldiğini ve de illa ki büyük resmi görmeniz gerektiğini size açüklayan, açüklayan, açükladıkça açüklayası gelen, açüklamalara doymayan bu adamlar dünyanın her yerindeler.”
8. New York metrosu MTA’in Toplu Taşımada Bacak Şov‘a karşı önlem alması
Toplu Taşımada Bacak Şov küresel bir sorun olduğundan, NewYork metrosu “kardeş… TOPLANIR MISIN” afişleri hazırlamış pic.twitter.com/jijJTGOFga
— 5Harfliler (@5Harfliler) December 22, 2014
Bu haber henüz yeni, ama gerçek olursa dünyaya umut ışığı tutacağı kesin.
9. Woody Allen’ın kızı Dylan Farrow’un yazdığı mektup ve Barbara Bowman’ın Bill Cosby’ye karşı yaptığı cinsel istismar suçlamalarının en nihayetinde basında yer bulması.
Daha sonrasında Bill Cosby’nin twitter’dan başlattığı ‘haydi benden meme yapın’ kampanyasına verilen aşağıdaki tür tepkiler:
10. Nazlı Ilıcak’ın neresinden bu listeye gireceği biraz belirsiz olan fakat dünyada yapılmış her listeye bir yerinden mutlaka girmesi gereken neşesiyle kafa karıştıran oyunları:
11. Tuğçe Albayrak ve cesareti
Tuğçe Albayrak, geçtiğimiz kasım ayında Offenbach’ta bir Mcdonalds’ın tuvaletinden bağırışlar duydu. Çığlıkların geldiği tuvalete giderek iki genç kadının tacize uğramasına müdahale etti. Tacizciler Tuğçe Albaytak’ın müdahalesiyle restorandan atıldı ancak mekanın önünde Tuğçe’nin çıkmasını beklediler. Tuğçe Albayrak bu adamlar tarafından kafasına vurularak öldürüldü. Tuğçe Albayrak’ın cenazesinde binlerce insan bir araya geldi. Bazı kaynaklar Tuğçe’yi bir Türk kadını, tacize uğrayan genç kadınları ‘Alman kızlar’ ve saldırıda bulunan erkekleri ‘Sırp asıllı’ sözcükleriyle yazdı. Bazı kaynaklar Tuğçe’den ‘örnek mülteci’ diye bahsetti. Tuğçe Albayrak, 23 yaşına bastığı 28 Kasım’da yaşamını yitirdi.
12. Tuğçe’nin öldürülmesinden bahsettikten hemen sonra aklımıza Elliot Roger geliyor. Bundan ‘gönül çelen an’ diye bahsetmek hiç olmuyor, biliyoruz – Üniversite öğrencisi Elliot Rodger’ın yedi kişiyi öldürmesi ve sonra “kendisiyle yatmayan sarışın orospulardan” öç alacağından bahsettiği Youtube videolarının ortaya çıkması, 2014’ün yürek kavuran hikayelerinden biriydi.
Kadın katilinin ‘kadın nefreti’ne getirdiği açıklamalar en nihayetinde zaten var olan durumun psikolojisinin tartışılabilirliğine bir kere daha zemin hazırlaması bakımından ilginç görülüyordu. 5Harfliler’de yayınlanan İnternette Açlık oyunları ve Kadın Nefreti yazısında ve altında yapılan yorumlarda konu feci şekilde irdelendi, aydınlatılmaya çalışıldı, arkasından çeşitli yorum duaları okundu, Roger’ın ruh halini ‘hasta’ diyerek açıklamaktaki yanlış taraflar konuşuldu ve bu haber tekrar mizojininin karanlık sularına bırakıldı.
13. Mizojininin Karanlık Suları demişken: “Sefer Amca” ve kendisini bir değil iki kere karşımıza oturtanlar
Gönülleri, üzerine kusmak gayesiyle çelenler kategorisinde bu yıl: Kader kurbanı olarak 2 kadını öldüren Sefer Amcacık aslında ekranda gördüğümüze şok olduğumuz biri miydi ki? Şok ola ola şok damarları tıkanmış bir milletin evlatları olarak buradan bakınca emin olamıyoruz. Flash TV’de üçüncü kere evlenmek istediği için geldiği programda ilk iki kadını öldürdüğünü “kendini ben öldürmüş oldum” sözleriyle lirik şekilde aktaran Sefer Amca’yı Seda Sayan da kendi programına çıkarınca kamuoyundan çok tepki çekti. Çekmiş yani, Hürriyet öyle diyor, ama sadece programın yeni bir formatla yeniden yayına girmesine yetecek kadar. Aslında Hürriyet’in haberinden programın yeni formata geçmesinin sebebi ekrana iki kadın öldürmüş birini pişkinliğin var olduğunu evvelden bilmediğimiz diplerine vurarak ekrana çıkarması mı, Niran Ünsal’la girdiği laf dalaşı ondan da çok emin olamıyoruz ya, geçelim.
14. Gani Met’in yazıları
Bugüne kadar internette okuduğumuzu en iyi, en çarpıcı cümlelerin yazarı Gani Met 5Harfliler için yazmaya başladığında sevinçle dalgalandık. Her bir yazısı ayrı bir vak’aydı. ilk yazısında Bir Şoför Sikkesiyle Halkla İlişkiler Teorisine Giriş‘i yazmıştı Gani Met: “Küçücük bir arenaya sıkıştırılmış kadınlarız. Kıyafetlerimizle ve götlerimizle müsellahız. Burası bir çark yeri aslında. Ben öyle tasvir etmeyi fazla asil buluyorum. Hurdaların ve çöplerin içinde ekmeğini arayan trans kadınlar olarak, 50 nefer varız.” Devamı da böyle şahane, kalemin gücüne inandırır, yazmaya inancı tazeler nitelikte geldi. Yeni yılda da Gani Met vak’asının peşinde olacağız efenim.
15. İstanbul Sözleşmesi nasıl Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın yeni oyuncağı oldu?
Kadına yönelik şiddet konusunda Türkiye açısından bağlayıcı olacak ilk uluslararası sözleşme ‘İstanbul Sözleşmesi’ 2014’ün son aylarında kadın hareketinin en önemli gündemi oldu. Türkiye Sözleşme’nin ilk imzacısı ve 24 Kasım 2011 tarihinde Sözleşme’yi ilk onaylayan ülke olmuştu. Ancak 2014 gösterdi ki sözleşme DEVLET için kendi tekelinde, kendi bildiği gibi işleteceği ve kendi politikalarını genişleteceği yeni bir alan sadece. Sözleşmenin en önemli ayağı, İstanbul Sözleşmesi’nin hükümlerinin yerine getirilip getirilmediğinin denetlenmesi konusunda GREVIO adlı bir eylem grubunun oluşturulması. Sözleşmeyi imzalayan 14 ülkenin temsilcileri tarafından oluşturulacak GREVIO’nun toplumsal cinsiyet ve farklı uzmanlık alanları göz önüne alınarak en az 10, en fazla 15 üyeden oluşması öngörülmüştü. Türkiye’den 69 bağımsız kadın ve LGBTİ örgütünün gösterdiği adaylar Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı tarafından itinayla ekarte edildi. Bakanlık hin taktikler uygulayıp, GREVIO seçimine katılacak örgütlerin belirleneceği toplantıyı son dakika duyurup katılmak isteyenlerin bir gün içerisinde yüz milyon belgeyi hazır etmesini talep ederek kadın ve LGBTİ örgütlerini bürokratik engellerle dışarı atmaya çalıştı. İmkansızı başarıp tüm belgeleriyle başvurusunu yapan 30 kadın örgütünü ise akıl tutulması gerekçelerle toplantıya almayacağını duyurdu. Bununla da kalmayıp temsilci kontenjanını 6 KAMU ve yalnızca 3 bağımsız örgüt şeklinde belirleyen bakanlık bu 3 örgütü de AKP’ye yakınlığı herkesçe aşikar olan KADEM (Kadın ve Demokrasi Derneği), AKDER (Ayrımcılığa Karşı Kadın Derneği) ve KASAD-D (Kadın Sağlıkçılar Dayanışma Derneği) olarak belirledi. Kısacası çok umutlu İstanbul Sözleşmesi daha hayata geçemeden hükümetin ve Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın hin cin taktikleriyle koca bir umutsluzla dönüştürüldü 2014’te.
16. Hindistan’da kadınların tecavüzlere karşı devam eden örgütlenmeleri
Hindistan’da 2012’de altı adamın bir kadına otobüste toplu tecavüzünün ardından kadınlar tecavüzlere karşı ayaklanmış, ülke çapındaki büyük protestolar günlerce sürmüştü. Taciz ve tecavüzün en yoğun yaşandığı ülkelerden biri olan Hindistan’da tecavüz karşıtı eylem ve örgütlülükler 2012’den bu yana hız kesmeden devam ediyor. 2014 yılında da Hindistanlı kadınlar tecavüzlere karşı sokakta, sosyal medyada, her yerde ayakta ve eylemdeydi.
17. YPJ’li kadınların direnişi, Kobanê ve Rojava
YPJ’li kadınlar 100. günü geride kalan Kobanê direnişi ve esas olarak IŞİD’e karşı savaşıyor oldukları için bu yıl dünya gündeminde geniş yer buldu. Ama aslında Rojava devriminde de etkin rol oynamış, hem öz savunma güçlerinde hem de kantonlardaki asayiş birimlerinde yer almışlardı. Kürt kadın gerillaların Kobanê’yi ve Rojava devrimini savunmak için verdikleri mücadele 2014’te hem dünyada hem de Ortadoğu adı verilen coğrafyada kadınların özgürlük mücadelesinin sembollerinden biri haline geldi.
18. Bu kız:
Adı Ashol-Pan, 13 yaşında. Moğolistan’ın batısındaki Kazaklar bugün kaya kartallarıyla avlanan son insanlar, Ashal-Pan ise belki de tek kız. Fotoğraflarını çeken Asher Sivdensky, “Onu kartalla görmek inanılmazdı” diyor, “yaşıtı erkeklere göre çok daha rahat ve çok daha güçlüydü.” Fotoğrafların geri kalanına baktığınıza pişman olmayacaksınız.