450 gündür ordu kuşatması altında olan Yarmuk Kampı'nda piyanosunu mahalleden mahalleye taşıyan bir adam var.

MEYDAN

SANAT

Yarmuk Kampı’nın Efsanevi Piyanosu

 

Suriye’nin başkenti Şam’ın merkezinden 8 kilometre uzaklıktaki Yarmuk Kampı 450 gündür kuşatma altında. Bunu nasıl başardıklarını ben ne kadar okusam da anlayamam ama hala içeride olan insanlar bir şekilde hayata tutunuyorlar. Bu kavrayış bazen sanatla, müzikle, bir şeyi yoktan yaratarak ve başkalarıyla paylaşarak oluyor. 27 yaşındaki Aeham Ahmed’in amcasının meyve arabasının üzerine sabitlediği ve mahalleden mahalleye taşıdığı piyanosu da bu kabilden.

 

1957 yılında, Aeham’ın üçüncü veya dördüncü nesilden olduğu Filistinli mültecilerin barınması için kurulan Yarmuk, zamanla genişledi; okulların, hastanelerin olduğu, Şam iline bağlı bir kente dönüştü. Suriye iç savaşına kadar Yarmuk’un nüfusu yaklaşık 140 bindi.

 

Yıllardır Filistinli mültecilere ev sahipliği yapan Yarmuk’ta Suriyeliler de yaşıyor. Ancak Devlet Başkanı Beşar Esad yönetimindeki rejime karşı 2011’de başlayan ve tüm ülkeyi etkileyen bir iç savaşa dönen isyandan bu yana bölge halkı ‘rejim karşıtları’ ve ‘rejim yanlıları’ olmak üzere ikiye bölünmüş durumda. Buna Filistin örgütleri de dahil. Rejim güçlerinin desteklediği gruplar ile Özgür Suriye Ordusu ve Filistinli müttefikleri arasındaki şiddetli çatışmalar onbinlerce kişinin Yarmuk’tan göçmesine, birçok insanın da ölümüne sebep oldu. Her nesilde bir kere daha göçmen edilmek, şehirlere dönüşen kamplarda ömür sürdürmek Filistin halkının kaderinde mi var bilmiyorum ama yaşanan bu.

 

Suriye’de kuşatma altında olan tek şehir Yarmuk değil ama açlıktan en fazla ölümün yaşandığı yer burası. Suriye’de çekilmiş tüm fotoğraflar içinde en korkunçlarından biri olan aşağıdaki görüntü de Yarmuk’tan. Ocak 2014, insanlar BM Filistinli Mülteci Birimi’nin (UNWRA) dağıtacağı yemek için kuyruktalar.

 

UNWRA Direktörü Filippo Grandi, Şubat ayında ziyaret ettiği kampı bir “hayalet şehir” olarak tarif ediyor. “Yıkımın boyutları inanılmaz. Boş bir kabuğa dönmemiş tek bir bina bile görmedim. Hepsi dumandan kararmış.”

 

Grandi, yardım dağıtım noktalarına akın eden kamp sakinlerinin [sakin mi?!] görüntüsünden daha da fazla şoke olduğunu söylemiş: “Hayalete benziyorlardı. Bunlar oradan hiç çıkamamış, yemek, ilaç, temiz su olmadan orada kapana kısılmış bir halde kalmaları bir yana, devam eden şiddetli çatışmalar yüzünden tamamen korkuya teslim edilmiş kişiler… çoğu zar zor konuşuyor. Birçoğuyla konuşmayı denedim, her şeyden ama her şeyden mahrumlar.”

 

Yarmouk refugee camp

 

Uluslararası Af Örgütü, Mart 2014’te yayınladığı “Yarmuk’tan Hayatı Çıkarmak: Kuşatma Altındaki Sivillere Karşı Savaş Suçları” [ENG] başlıklı raporda, Temmuz 2013’te kuşatmanın sıkılaştırılmasından beri kentte 200 kişinin öldüğünü, bunların 128’inin açlıktan öldüğünü söyledi. Rapora göre rejim güçleri ve müttefikleri kente defalarca havadan ve ağır silahlarla saldırdı, saldırılarda okul, hastane ve cami gibi, bazılarında evinden olan insanların barınmakta olduğu sivil binalar, doktorlar ve sağlık çalışanları da hedef alındı. (Tüm bunları İsrail’in Gazze’de yaptığı söylendiğinde uluslararası toplum olarak ne kadar rencide olmuştuk değil mi? Ama aynı şey değil tabi. Aynı şey olabilseydi, insanları fiziksel, ruhsal ya da başka türlü şekillerde yok etmek bu kadar kolay olmazdı.)

 

Electronic Intifada’dan Moe Ali Nayel’in konuştuğu Aeham, “kuşatma başladığında kendimi müzikten ayırmaya ve Suriye savaşında taraf almamaya karar verdim. Altı ay boyunca falafel satarak geçindim ve müziği ruhumda sakladım” diyor. Ve Aeham sadece 6 ay dayanabilmiş: “Kampın sokakları perişan haldeydi; sokakları gürültüleri ve sevinçleriyle dolduran tüm sevdiklerimiz gitmişti. Piyanomu çalmaya ve Yarmuk’un sokaklarını gezmeye umudu geri getirmek için başladım. Çünkü müziğin sesini kısamıyordum. Bedenimi falafelle besliyordum ama ruhumu da beslemem gerekiyordu, ve bu yüzden açlığa ve kuşatmaya rağmen piyanomu çalmaya devam ettim.”

 

 

Arka fonda yıkım ve çöküntü, omuz omuza birbirine sokulmuş, henüz yıkılmayaya karar vermiş 5 kişilik koro hiddetli notalara eşlik ediyor: “Geri dönün ey yerinden edilmişler, yeter uzak kaldığınız.” Piyano çalmaya beş yaşında başladığını söyleyen Aehem, 16 yaşına kadar Arap konservatuarında okumuş. “Genellikle akademik müzik çalıyorum ama mevcut koşullar beni kuşatma ve 2.5 senedir abluka altında olan kamptaki kriz hakkında şarkılar bestelemeye itiyor” diyor.

 

3 Ekim’de yayınlanan ve Bidayyat tarafından üretilen yukarıdaki kısa filmde, yönetmen Abo Gabi kişisel hikayesini Skype’ta konuştuğu, halen Yarmuk’ta olan arkadaşı üzerinden anlatıyor. Piyano bu filmde yeniden karşımıza çıkıyor (başında duran korodaki herkesin bir önceki videodan bu yana hala hayatta olduğunu elinizde olmadan hızlıca teyit ediyorsunuz). Şarkının basit sözlerinde sadece Yarmuk değil Cenin, Şatila, Han Yunus, Amman var:

 

Dünya buraya heyetler yolluyor

Gelip giden heyetler

Heyetler çoğalıyor; vaatleri de öyle

İnsanlarımız ölürken

Vaatler vaatler vaatler

Bu günler nedir böyle

Uyku haram Allahım

 

Youtube’da en son paylaşılan videoda ise Aehem tek başına, artık beyaza boyanmış, yan tarafına Handala çizilmiş, üzeri kefiye ile örtülmüş olan piyanosunda son bestesini çalıyor. İsmi “Akıbetler” imiş. Aehem Facebook hesabında şarkısı için “Levant’ın bir melodisiyle Yarmuk’un bitkin sokaklarının üç dakikaya sıkıştırılmış karışımı” diyor.

 

 

Tanımadığım insanları yüceltmek, yaşamlarının benim görebildiğim, bana gösterilen küçük bir kesiti üzerinden onlara romantik atıflarda bulunmak, başkalarının hayatlarını sadece kendi hayatıma tutulan bir ayna gibi kullanmak istemiyorum. Ama bu hikaye bana Jack London’ın küçükken okuduğum ve etkisinden hiç çıkamadığım “Yaşama Hırsı” hikayesini hatırlattı. Meğer İngilizcesi “Love of Life” [Yaşam Sevgisi] imiş ve şu satırlarla başlıyormuş:

 

“Her şeyden geriye kalacak olan budur –

Onlar yaşadı ve savruldu:

Oyunun büyük kısmı kazanç olacak,

Ne var ki zarların yaldızı yitip kayboldu.”

 

Kaynak: Electronic Intifada, Al Jazeera, Egypt Independent, The Guardian

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI

KÜLTÜR

YOrhan Pamuk’u Bezdirmişsiniz
Orhan Pamuk’u Bezdirmişsiniz

Orhan Pamuk, sırf yurtdışında başarılı diye eleştirilmekten (hâlâ) şikayetçi: “Romanın başarısını kendisine karşı bir silah olarak kullanıyorlar.”

KÜLTÜR

YKazuo Ishiguro ile Röportaj: Kurgu Sanatı
Kazuo Ishiguro ile Röportaj: Kurgu Sanatı

Edebiyat nobelinin yeni sahibi Kazuo İshiguro ile hayat hikayesi, ilham kaynakları, çalışma rutini üzerine yapılmış en kapsamlı röportajlardan biri.

ENGLISH

YIn Turkey, female patients bear brunt of misdiagnoses
In Turkey, female patients bear brunt of misdiagnoses

The common request shared by every woman I spoke to for this article was that they would be properly listened to.

Bir de bunlar var

Rahim Hikâyeleri
Ayşe Acar Başaran: Erkek-devlet şiddetine karşı mücadeledeyiz
Feminizm ve İlga: 21. Yüzyılda Teoriler ve Uygulamalar

Pin It on Pinterest