İlkbahar 2013, artık bir ihtimal olmuştur.

KÜLTÜR

Sen Yürürsen Bahar Yürür

Valla ilkbahar yürümeye başladı. Moda polisliğine, “Ay ne giymiş zevksiz”e ve en önemlisi “Bu sezon bunu giymezseniz çok darılırım”a inanmadığımdan, ben gözüme takılanı Nikita gibi sıradan geçiriyorum.

 

Rick Owens’ın “Ense Tıraşı” isimli çalışmasıyla başlayalım:

 

 

 

 

Bir de bayanları toplu alalım:

 

(Şimdi fönle kabardı tabii, iki yıkamada kendine gelir, kesim tam oturur)

 

Ann Demeulemeester de sülünleri salmış:

 

 

 

 

 

 

Otobüse binerken eteğine basıp ölmek istemeyenler için Demeulemeester bu aşağıdaki Uzay Müdürü isimli tasarımı düşünmüş:

 

“David Bowie’nin de akbili vardı…”

 

 

Balenciaga’da ise don gömlek, heyecanlı bir atmosfer var:

 

 

 

 

 

 

 

Carven ise, Hababam Sınıfı’nın Öğretmen Semra’sına bir saygı duruşunda bulunmuş:

 

 

(Semra, kitlelere yön verirken)

 

 

 

Salaş örgülerin ağababası Dries Van Noten, gene serbest çalışmış. İşte Courtney Love’ı kızdıracak o koleksiyon:

 

 

 

Ben bu yazıyla güreşirken Style.com anasayfasında bir hareketlenme oldu ve orta sütuna Lanvin defilesi düştü, yanında “SON DAKİKA” ibaresiyle. Son dakikayı görünce bende de garip bir stil ambulansı paniği baş gösterdi, heyecandan çocuk gibi ekrandaki her şeye tek tek basmaya başladım. Neden heyecanlandın derseniz, öyle acil macil deyince insan telaşlanıyor, bir de, Lanvin bahar mahar dinlemez, gene çakar siyahı. Ayrıca naçizane, Lanvin tasarımcısı Alber Elbaz’ın umut ağırlığındaki kumaşlarla her sezonu ayrı kutladığını düşünürüm, o yüzden.

 

 

 

(Ay afedersin ama bu nasıl kutlama? Herkesin surat Vita tenekesi gibi, beş karış)

 

 

(Giymişsin ne güzel ceketi işte, yakıştırmışsın, biraz gülsene)

 

 

(Olur mu, sen daha gençsin, daha iyisini bulursun)

 

 

(Değmez üzüldüğüne, gör çok pişman olacak)

 

 

(Bakma sen o çok iyi biliyor yaptığını da… Sen gene bakma.)

 

 

(Yahu senin gibisi ağaçta mı yetişiyor? Bırak ne hali varsa görsün)

 

 

(Heykel gibi kızsın, biri geliiiir, biri gider. Demişti dersin)

 

 

(Bak amcan da üzülüyor, çiçek getirmiş. Sil gözünün yaşını. Hayat çok güzel.)

 

İşte böyle. Gördüğünüz gibi köşeli siluetleri sevenler için sevindirici, hayvan dostlarımız için ise üzücü bir sezon olmuş diyebiliriz, kanun gibi neredeyse her görünümde deri var. “E bu nasıl ilkbahar, renk menk görmedik?” der gibisiniz. Renklisi de var da benim gözüm değmedi. Unutmayın, yüreği karanlık olana ilkbahar gene uzun bir gecedir. (Aman yesinler, ne derdin varsa. Yaptın gene giderayak rezil şairliğini)

 

“Zorunda mıyım çiçek sevmek, zorunda mıyım?”

 

 

 

(Görseller: style.com)

YAZARIN DİĞER YAZILARI

SANAT

YBu Resim Gitmeli Mi?
Bu Resim Gitmeli Mi?

Sanatçı Hannah Black'in siyah bir çocuk cesedini tasvir eden sanat eserinin var oluşunu ve sergilenmesini eleştirdiği açık mektubundan hareketle: "onurlandırmak" ve "lafı ağzına tıkmak" arasındaki ince çizgi nerede durur?

KÜLTÜR

YMary Beard: Gücün İçinde, Üzerinde, Peşinde Kadınlar
Mary Beard: Gücün İçinde, Üzerinde, Peşinde Kadınlar

Cambridge Üniversitesi Klasikler Profesörü Mary Beard'ın konuşması: Kadınlar Antik Yunan'dan bugüne güçle nasıl ilişkilendi?

SANAT

YÖlüm Kadar Ciddi, Küfürlü bir Şaka: Renate Bertlmann
Ölüm Kadar Ciddi, Küfürlü bir Şaka: Renate Bertlmann

Renate Bertlmann, 1970’lerde bir çok çağdaşı gibi 1968’in devrimci atmosferi ve ikinci dalga feminizmin gücüyle kadın bedenini bir kutlama ve devrim aracı olarak yeniden kurgulayan eserler üretmiş.

SANAT

YGüncel Kızlar (1977)
Güncel Kızlar (1977)

Vintage sarısı, yalnızca çözülmüş meselelere, başarıyla alınmış haklara mı değer?

Bir de bunlar var

Strestendir: Feminist bir mesele olarak fibromiyalji
Serena Williams’ın Uykusuz Geceleri
“Bir Tabunun Yıkılışı” – Çocuk Sahibi Olmaktan Pişmanlık Duyanlar

Pin It on Pinterest