Konu İsrail olunca Batılı medyanın tutumu aşağı yukarı hep aynı. Yaklaşık 70 yıldır etnik temizliğe maruz kalan, öldürülen, yerinden edilen, sürüldüğü yerde tekrar bombalanan, ağaçları sökülen, çocukları gözaltında dövülen, köylerinin ortasına duvar dikilen, tarihleri silinmeye çalışılan Filistinliler’in medyanın anlatımında insanlaşma fırsatı yok. Bu “insanlıktan çıkarma” tabi ki sadece ırkçılığın tezahürü değil; İsrail’in suçlarını haklı çıkarmanın, daha fazla insan öldürülmesini, daha fazla toprak çalınmasını haklı çıkarmanın uzun vadeli tek yolu.
7 Temmuz’da başlayan Gazze’ye yönelik son saldırının haberleştirilmesinde de değişen bir şey yok. Türkiye’de ve dünyada yazılan haber başlıkları ve dili dikkatimizden kaçmasın, Malcolm X’in uyarısını unutmayalım diye bir derleme yaptık:
Hürriyet: Siren seslerini duyan İsrailliler panik yaşadı: Saldırının ikinci gününde, öldürülen Filistinlilerin sayısı 30’u geçmişken Hürriyet’in habere atmayı tercih ettiği başlık bu. Bazı insanların siren sesiyle yaşadığı panik “insan olmayanların” ölmesinden daha önemli.
Hürriyet: ‘İsrail canlı kalkanları vurdu’: Haberin utanç verici manşeti, İsrail ordusunun sivilleri öldürmesiyle ilgili her zaman kullandığı bahane: “teröristler sivil halkın arasında saklandığından saldırılarda masum insanlar da ölüyor.” Haberin giriş paragrafı ise yine İsrail ordusu sözcüleri tarafından yazılmış gibi: “Üç Yahudi gencin ölü bulunmasıyla İsrail ile Hamas arasında çıkan tansiyon dün zirve yaptı. İslami Cihat ve Hamas’ın attığı füzelere karşılık İsrail, Gazze’de 150 hedefi vurdu, 23 kişi hayatını kaybetti.” Oysa İsrail ile Filistinliler arasındaki “tansiyon”un zirve yapmasının üç Yahudi gencin ölü bulunmasıyla ilgisi yok; sadece 2014 senesinde 5 Filistinli çocuğun öldürülmesi, 3 Yahudi genç aranırken Batı Şeria’da yaklaşık 1000 kişinin kanıtsızca tutuklanması, 5 kişinin öldürülmesi, evlerin buldozerle yıkılmasıyla ilgisi var. İsrail’in Gazze’ye saldırısını “Hamas’ın başlatmış olduğu” da yine değme yalancı medyaya örnek olacak bir çarpıtma. Devam edelim mi? “İsrail ordusu, sivillerin canlı kalkan olduğu bir evi de hedef aldı. İddiaya göre, İsrail, bir Hamas üyesinin de yaşadığı binaya önce uyarı ateşi açtı. Filistinliler evi boşaltmayıp çatıya çıkınca bir F-16 eve füze attı. İkisi çocuk 7 kişi öldü.” (Başka sözüm yok sayın yargıç)
BBC Türkçe: İsrail ve Hamas arasındaki karşılıklı saldırılar şiddetleniyor: İsrail-Filistin sorununda tarafları çatışan eşit güçlermiş gibi göstermek en çok kullanılan taktiklerden biri. “Karşılıklı saldırılar şiddetleniyor” başlığının yaptığı tam olarak bu – bir tarafın neredeyse 100 kişiyi öldürüp yüzlerce kişiyi yaraladığı bir çatışmayı, diğer tarafın güdümü bile olmayan füzeleriyle eşitlemek. Zaten haberin giriş cümlesi de sivillerle ilgilenmiyor; İsrail’in ne dediği, ne açıkladığı daha önemli: “Filistinli Hamas örgütü, İsrail kentlerine roket saldırılarına devam ediyor. İsrail bu sabah Tel Aviv, Aşkelon ve Aşdod’a yapılan sekiz roketin füzesavarlarla engellendiğini açıkladı.”
Dünyadaki çoğu medya kuruluşunun örnek aldığı sağlam gazetecilik ilkelerinden İsrail için her zaman feragat etmiş olan BBC’nin “İsrail yeniden Hamas saldırılarına maruz kalıyor” başlığı Guardian köşe yazarı Owen Jones’un “Daha fazla dengeye ihtiyaç var” yazısına konu oldu:
“Dehşete düşüren gerçek, batıda medya için İsrailli hayatının Filistinli hayatından daha değerli oluşu: ölüm hiyerarşisinin nasıl çalıştığını burada görebilirsiniz. İsrail insan hakları organizasyonu B’Tselem, Ocak 2009’dan beri 565 Filistinlinin İsrail güvenlik güçleri tarafından öldürüldüğünü, buna karşılık 28 İsrail vatandaşı ve 10 İsrail güvenlik kuvvetlerine mensup kişinin öldürüldüğünü açıkladı. Bu sözde çatışmadaki asimetri ölüm rakamlarında gayet net ortadayken, haberlerde kesinlikle yansıtılmıyor.”
CNN: Roketler ve füzeler uçuyor; İsrail Gazze’ye kara harekatına hazırlanıyor: “Roketler ve misiller Gazze ile İsrail arasında uçuşurken, krizin kendi kendini çözmesini beklemediğini belirten İsrail ordusu kara harekatına hazırlanıyor. İsrail Savunma Güçleri, Salı günü 150 hava saldırısı gerçekleştirdikten sonra, Çarşamba günü erken saatlerde Gazze’de 160 adet ‘terör mahallini’ hedef aldığını söyledi. İsrail’in yaptığı açıklamaya göre militanlar İsrail’li sivil vatandaşlara 130 roket attılar.” Neredeyse “terör mahallini” tırnak içine aldılar diye CNN’e özgür gazetecilik ödülü veresim gelecek. Her zamanki gibi kadın ve çocuklar dahil onlarca Filistinlinin öldürüldüğü bilgisi biraz bekleyebilir, önce kara harekatına zemin sağlayacak bilgiler verilecek.
Washington’daki Filistin Merkezi’nin direktörü Yusuf Müneyyir, 29 Haziran’dan bu yana CNN’in yayına çıkardığı konukların dağılımını çıkarmış: 17 İsrailli resmi görevli, 4 İsrailli “sıradan insan”, 1 Filistinli resmi görevli, 4 Filistinli “sıradan insan”, 8 bağımsız konuk, ve 6 kere de İsrail’in eski ABD büyükelçisi Michael Oren çağırılmış.
Wall Street Journal: Iran’ın Gazze’deki Eli: “Son birkaç günde 200’den fazla Filistin roketinin İsrail’e düşmesi, biz Salı günü için matbaaya giderken hala görüşülmekte olan İsrail karşı atağını tetikledi.” Yav he he, zavallı İsrail’i hep tetikliyorlar.
“İsimsiz Ölü Filistinliler” yazısında Habib Battah şöyle diyor:
“Artık tüm dünya Batı Şeria’da öldürülmüş olan 3 İsrailli’nin isimlerini ezbere biliyor. NYTimes’ın dünkü haberi sağolsun, ailelerini, kaç yaşında olduklarını, ne tür işlerle meşgul olduklarını ve gittikleri dini okulları biliyoruz. Peki neden NYTimes’daki bu makalede, öldürülmüş olan 6 Filistinli hakkında benzeri bilgileri bulamıyoruz? Ölü Filistinlilerin adları neden yok?
Ana görsel Nigar’dan: “The Pop Art Chicken” 2008-2009 kışında en az 1400 Filistinlinin öldürüldüğü “Dökme Kurşun Operasyonu” sırasında okuduğum ve asla unutamayacağım bir habere ithafen: “Kümese isabet eden bir roket düzinelerce tavuğu öldürdü.”