Afganistan’da başkanlık seçimleri yaklaşırken, Taliban’ın seçim sürecini aksatmak üzere yaptığı müdahaleler gittikçe şiddetlendi. Salı günü (25 Mart) Kabil ulusal seçim ofisinde Afgan güvenlik güçlerine saldıran Taliban militanları beş kişiyi öldürdü. Cuma günü, yine Kabil’de, Taliban intihar bombacısı ve yardımcıları ABD yardım örgütünün misafirhanesinde iki sivili öldürdü.
Jon Lee Anderson, 2001 senesinde ABD’nin Afganistan’a açtığı savaşın ilk aylarında, Taliban yönetiminin, hareketin doğduğu Kandahar bölgesinde bıraktığı etkileri haber yapmak üzere oraya gitmişti. Anderson’ın makalesine eşlik eden Taliban askerlerinin fotoğraflarını ise, onunla seyahat eden Magnum fotoğrafçısı Thomas Dworzak Kandahar’da rasgeldiği fotoğraf stüdyolarında bulup çekmişti. Taliban’ın uyguladığı şeriat kanunları gereğince şehirde insan fotoğraflamak ve benzeri görsel temsilleri kullanmak yasaktı. (Dworzak’ın Taliban adlı kitabında fotoğrafçı, bir cimnastik salonu reklamında vücut geliştiren bir erkeğin kafasının Afganistan haritasıyla değiştirilmiş olduğunu, kozmetik reklamlarından parçalar eklenmiş ve gözlerinin oyulmuş olduğunu hatırladığını yazıyor.) Ancak bu yasağa rağmen, Taliban’ın lideri Molla Ömer pasaport ihtiyacından ötürü bir grup askerin fotoğraf stüdyolarında fotoğraflarının çekilmesine izin veriyor.
Taliban’ın Kandahar’ı kaybetmesinden kısa bir zaman sonra, Dworzak ve Anderson Sayıt Kemal adlı bir Afgan’ın sahibi olduğu Şah Fotoğraf Stüdyosu’nu ziyaret ediyorlar. Kemal’in Dworzak’a anlattığına göre gelen askerler fotoğrafçının elinden geldiğince özenle dekore ettiği arkadaki saklı odada kendilerini yakışıklı gösteren, fotoğrafçının oynamasını istedikleri portreler çektiriyorlar. Askerler resimli arkaplanların önünde, silahlar ve çiçeklerle poz veriyorlar. Kemal ise bu fotoğraflarla oynayarak, renkleri canlandırıyor. Dworzak, askerlerin kamuda nasıl algılandığıyla bu fotoğraflar arasında derin bir karşıtlık görüyor. Kemal ve diğer fotoğrafçıların stüdyolarından bu fotoğrafları toplarken bazı stüdyo sahipleri vicdan azabı duyduklarını dile getiriyorlar. Aralarından biri ‘Çoğu zaten öldü’ diyerek satıyor.
Anderson’ın makalesinden parçalar da bulunduran Dworzak’ın Taliban’ı Trolley Yayınevi’nden çıkmış. (Thea Traff New Yorker)
Askerler arka plan olarak ülkelerinin gri ve kahverengi tonları yerine İsçivre Alpleri’nin yemyeşil, Julie Andrews melodili dağ manzarasını tercih etmişler. Bazıları yalnız, bazıları arkadaşlarıyla ellerinde Kalaşnikoflu, çiçekli, parlak renklerle canlandırılmış portreler çektirmişler. Bu katiller varlıklarının absürt bir kaydını bırakarak şehri terketmişler. (Trolley Yayınevi sayfasından)
Magnum’un efsane fotoğrafçılarından olan Thomas Dworzak 1972’de Koetzing’de doğmuş ve Bavyera’nın küçük kasabalarından olan Cham’da büyümüş.
Tüm Fotoğraflar ©T. Dworzak Collection/Magnum.
Kaynaklar: New Yorker, TrolleyBooks