Hanımlar, beyler!
Geçen hafta bu zamanlar işe Iron Man makyajıyla gitmekten bahsediyorduk. Aranızdan deneyenler olmuş, bu fikirle ilgili aranızdan çok olumlu geri dönüşler aldım. Bir kişi resmen kendini bulduğunu ve artık ofis hayatında başka bir kimlik hayal edemediğini söyledi, bir kişi Mecidiyeköy’de bir grup teyzenin kendisini metrobüs sanıp üstüne binmeye çalıştığını ama onun dışında her şeyin yolunda olduğunu anlattı, bir başka kişi ise patronunun cevaben Vanko kılığına girmesiyle ofisteki Iron Man serüvenine bir son vermek zorunda kaldığını acıyla paylaştı. Bu muhteşem tecrübelerden ilhamla hayatınızı değiştirecek başka parıltılı dokunuşlarla karşınızdayım.
Sporu hayatınıza entegre etmekte zorlanıyor musunuz? Spordan çıkarken iş ayakkabılarınızı evde unuttuğunuzu farkedip işe hışır hışır mavi galoşla gittiğiniz oldu mu? Peki sizi basketbol, futbol sahasından şık bir kokteyle taşıyacak gardrop çözümüne hazır mısınız? İğne, ipliğe ihtiyaç duymadan lastikli şorttan elbise yapımına hoşgeldiniz.
Öncelikle, normal bir insan gibi şortumuzu giyiyoruz:
Sonralıkla anormal bir insan gibi tek bacağımızı kendisinden çıkartıyoruz:
Mahsun soba borusu gibi kenarda kalan o tek paçayla ne yapıyoruz peki?
Tabii ki omzumuza geçirip asimetrik kokteyl elbisemizle caka satmaya başlıyoruz. Siyah beni açmaz diyorsanız güneş sarısını da görün:
Kreasyonunuzu aksesuarın gücüyle kırmızı halı mertebesine taşıyın:
“Peki Eylül akşamları ne olacak? Ben üşürüm” diyorsanız onun da cevabı var:
Çift şortla çalışın, Kimono kollarıyla şıklığı ve rahatlığı yaşayın. Üstü Kimono, altı body-con seksenler elbisesi… Tarzın böylesini kimse görmedi. Bir ihtimal lastiği belermiş spor şortunuz bile ne hale geldiğine şaşıracak, aynada kendisine bir başka bakacak.
Şimdi gidin ve yakın çevrenizin stil anlayışını cart diye şuradan şuraya genişletin. Siz buna değersiniz!
(“Siz ne biçim sitesiniz, insana hiç ev ekonomisi yaptırmıyorsunuz uhumuz boncuğumuz elimizde kalakaldık” da olmasın yani. Biz görevimizi yaptık.)