Ara sıra kafanız karışıyor “Ben neydim, nelerden hoşlanıyordum, hayattaki amacım neydi?” diye soruyorsunuz. Aynaya bakıyorsunuz, size geri bakan bir nefes buğusu, kendinizi göremiyorsunuz. Neyse ki bu zamanlar için dakikada bin özlü söze imza atan, üretimde dünya devi, Resimli Söz sektörü diye bir şey var. Grafikte ve içerikte kaliteden ödün vermeyen, bilen, daha da çok bilmeyi isteyen insanın modern pusulası, kilobaytta hafif, yükte ağır görseller. Bunları yer altındaki sağlıksız atölyelerde çalıştırılan minik eller hazırlıyor… Bizim için. Kadınlar için. İşte bu zamanlarda, hayat ıslak saç gibi suratınıza yapıştığında sosyal medyayı açıyorsunuz, bu resimlere bakıyorsunuz.
“A, hakikaten yahu, ben kendi kendime yapabileceğim şeyleri erkeğimin yapmasını istiyordum, çünkü ben kafayı yemiştim” diyorsunuz, “Sabahtan beri bir şey unuttum diyorum, sahi benim en büyük hobim insanlari PSİKOPAT yapmaktı” diyorsunuz, “Şimdi bir daha anladım ki, ben şu dünyada anama babama filan değil, en çok otobüse benziyorum,” diyorsunuz. Gözleriniz bir başka bakıyor, elleriniz daha yumuşak ve yüreğiniz de daha serin, çünkü hiç tanımadığınız bir denyodan kadınlık dersi aldınız. Hayırlısı olsun. Kader kelle gibi, hep size, yalnız size gülüyor.