Size üç anahtar kelime sunuyorum: Eurovision, Romanya, vampir. Sonuç tabii ki efsanevi olacaktı:
(Romanya Eurovision bakanı toplantıda) “Öncelikle ışıklar… kırmızı ışıklar. Köşeli kan pıhtılarından doğan, parlak deriye sarılı, omuzlu ve ölümsüz bir cırlaklık düşünüyorum. Bu ses dingildeyerek stüdyoda yükselirken kan havuzu huzursuzlanmaya başlıyor. Çığıracak arkadaşı da bulduk, “It’s my life” diye bağırıyor. Yani yaşam benim yaşamım anlamında. Çünkü bu arada konseptimiz “Rahimde yaşam zor” mesajlı. Dahası… arkada bir takım kırmızı çubuklar var! Rahim çubukları. O.B tampon sponsorluğunda biz bu işin altından kalkarız arkadaşlar. Bana güvenin. Her şey harika olacak. Kan bizim milli değerimiz, kullanmamak aptallık olur. Suskunluğunuzu koca bir evet olarak yorumluyorum.”
Bir kere regl gizemli bir süreç, içinizde pembe dansçıların kırmızı muşamba altında tepişmediğini, ceketinin taşları azıcık tükürüğe benzeyen garip bir adamın sabah sopranosuna çıkmadığını söyleyebilir misiniz? Emin misiniz? Ben arada şüpheleniyorum çünkü. Teşekkürler Romanya. Bütün prodüksiyona bittim, bittim, bittim. Tansaş’tan alınma yan sanayii Cradle of the Filth klibi gibi. Çığır köşeli! Özel günlerim için çığır!