Michael Douglas’ın Liberace’yi canlandırdığı Behind the Candelabra (Şamdanın Ardında) isimli HBO filmi için heyecanlı mısınız? Ben tam manasıyla altıma işemek üzereyim diyebilirim, her sabah yataktan “On gün kaldı, on gün kaldı!” diye uyanıyorum. 25 Mayıs’ta Amerika’da kablolu televizyonda yayınlanıyor, sonra da cup diye internete düşer. Ben kucağım açık bekliyor olacağım. Yahu filmin adı bile inanılmaz! Şamdanın Ardında! Şamdan‘ın Ardında! (Aynı isimle Kenan Erçetingöz otobiyografisi de bekleriz) Trailer’ı şuradan izleyebilirsiniz:
Yihuuu. Semra Özal saçlı Matt Damon ve gergin Rob Lowe’a ne demeli? Mükemmel görünüyor. Liberace’nin Michael Douglas farkıyla ikinci doğuşunu tantanalı bir makyaj yazısından daha iyi nasıl kutlayabiliriz? (Belki beyaz bir piyanonun üzerinde ve tüyler içinde Trakya havası oynayarak ama masraflı olur) Oysa eyeliner’ın iyisini, kötüsünü ve çirkinini daha önce konuşmuştuk, bin türlü çeşidi var. Peki eyeliner, neden bu sefer yaz gecesi mavisi olamasın?
Acne’nin yaz 2013 katalog fotoğraflarını gördüğümden beri mat ve lacivert bir eyeliner arıyordum. Özellikle makyaj blogunda kalitenin adresi Into the Gloss‘taki şu görünüme rastladıktan sonra bayağı motor taktım, her yere baktım:
Into the Gloss, bu görünümü eyeliner’la değil, krem göz farı/liner üzeri mat göz farıyla yapmış. Fotoğraftaki tam aranan görüntü, ama Uğur Dündar pardesümü giyip iyice araştırınca gördüm ki kullandıkları ürünler o fotoğraftaki rengi sağlamıyor. Fotoğrafta lacivertin bu tonunu sanıyorum biraz filtreyle sağlamışlar, çünkü eyeliner olarak kullandıkları Make Up For Ever Aqua Eyes krem göz farının içinde sim var. Üzerine çıktıkları toz göz farı ise Nars Outremer, bayağı bayağı parlak, işte geliyorum türünden bir mavi. Oysa bizim istediğimiz bu değildi! (Oturduğu sandalyeyi tekmelemeye başlıyor)
Neyse tezimi teslim ettiğim gibi üzerime bol gelen özgürlüğün verdiği hafif delilikle bayırdan aşağı saldım kendimi. Bu lacivert, bulunacaktı. Girdiğim mavi pazarında en mavileri en parlak güneşlerin altında inceledim, en sıkı ışıklarla sınadım, onlarla sohbet ettim, şüphelendiğimde çapraz sorgulama yaptım. Bir noktada artık kaç saattir kozmetikçide olduğumu, aradığım şeyin tam olarak NEDEN önemli olduğunu filan tamamen unutmuşum, etraftaki kızları anam babam gardaşım zannediyorum, öyle bir yitikliğe geldim. Elim kolum, yanağım mavi çizgilerle dolmuş, hızlı ama geçkin adımlarla bakıyor, bakıyorum.
Mat, lacivert eyeliner kulağa her yerde bulunacak bir şey gibi geliyor ama öyle değilmiş – Piyasadakilerin çoğu ya kolay dağılan kalem formatında, ya da içinde sim var. Kozmetikte sim kendi içinde hiç kötü bir şey değil, içinde Liberace’nin adının geçtiği yazıda sim ve parlak şeyleri kötüleyecek kadar da çıldırmadım, mezardan çıkıp iki tane çakıverir valla. Simli far doğru yerlerde kullandığınızda göz makyajına boyut veriyor, modern ve sade de olabiliyor. Bu muğlak laflara en büyük kanıtım Lisa Eldridge SAV’ın yarı simli farlarla yaptığı dumanlı göz makyajı:
Özellikle en sonda yaptığı bordo ve lacivert dokunuşlar efsanevi değil mi? Trabzonspor’a göz kırparcasına… Hani göz makyajı ya. Hani gözlerini de kapıyor ya… (Tamam anladılar) Ama konumuz mat eyeliner.
Şöyle şakaklara kadar cetvelle çekilmiş, ilk bakışta farkedilmeyecek kadar koyu, üçüncü bakışta ve ışık vurduğunda kendini belli edecek doygun bir koyu maviden bahsediyorum. Sürüldükten sonra yerinden oynamayacak, mat olacak, her Allah’ın günü yapılacak bir makyaj olmadığı için de (eyeliner’a bağlı kronik karpal tünel) biraz cep dostu olmalı. Makyajda çözüm ortağınız 5Harfliler sizin için üç aday buldu:
1. Rimmel Scandaleyes (Breh breh isme bak. “Rezil gözler”), 006 Deep Blue
Valla Rimmel yapacağını yapmış, tam skandal (keh keh) Kalemler hem inanılmaz derecede yumuşak, hem fiyatları da görece uygun. (İstanbul’da Watsons satıyor Rimmel’ı benim bildiğim) Her şeyiyle gülünç ihtiyacımı karşıladı diyebilirim. Yalnız 5-6 saatten sonra biraz dağılma yaptı ama bu suda dağılmama, yok 24 hours waterproof, yok 36 hours uzunyol kamyon şöförü madness filan hep yalan sanırım aslında. Kalemlerin çoğu paşa paşa, suçluluk gibi dağılıyorlar bir süre sonra, kaçarı yok.
2. Ambalajı konusunda bazı şikayetlerimizin olduğu ama genel olarak kullandığım en kıç tekmeleyici eyeliner‘lardan biri olan Eyeko’nun da laciverdi var:
Eyeko’nun likit olmasının avantajı, daha kafa göz, daha keskin ve ince çalışabiliyorsun. Sağa sola bakınırken gördüm ki Alexa Chung da çok seviyormuş Eyeko eyeliner’ları ama bunu söylemek için para aldı mı almadı mı bilemem. Aldıysa helali hoş olsun, iyi ürün gerçekten. (Oşu kendisininkinin çabucak kuruduğunu söyledi, benimki daha eski olmasına rağmen paşalar gibi sabah dokuz akşam beş makamında valla, niye bilmiyorum)
3. En sona ne tam cep dostu, ne likit olan fakat efsanevi rengi yüzünden görmezden gelemediğim Make Up For Ever Aqua Shadow, 6E mat lacivert kaldı:
Sanırım diğerlerine nazaran bu laciverdin içinde belli belirsiz ve sinsi bir yeşil ihtimali var, dağ tepe bu mavinin adını aradım ama bulamadım. (Ne yapacaksın adını derseniz, şahit yazdırıcam. Ne bileyim lazım olur, renk bilmek güzel şey) Make Up For Ever’ın renk yoğunluğu da çok iyi. Altına biraz primer çakınca katiyen yerinden de oynamıyor.
İşte böyle. Bu yaz lacivert eyeliner’a bir şans verin. Neden? Çünkü…
…o da bunu isterdi. (Göçmüş gitmiş adamın ağzına laf koyma kendi saçma sapan işlerin için)