Hâlâ unvanından çıkarılan ‘kadın’ kelimesinin bende yarattığı düşmüş dolgu hissinden kurtulamadığım Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, AKP’nin kadın kollarının dünyanın en en büyük siyasi kadın hareketi olduğunu ilan etmiş Twitter hesabından.
İlk okuduğumda ağzımdan kaçan sinirli kahkahayı, AKP Kadın Kolları Genel Başkanı Güldal Akşit’in yaptığı açıklamayı okumamla birlikte yutmak zorunda kaldım. Eylül ayı itibarıyla kadın kollarının üye sayısının 2 milyon 100 bine ulaştığını söylüyordu.
İki milyon yüüüz bin!
Mecliste kadın olmamasına şaşmamak lazım. Faaliyet listelerine göre kermes, hasta ziyareti, mahalle toplantıları, aşure dağıtımı, propaganda ve yardım çalışmalarıyla meşgul hepsi. Aynı diğer siyasal partilerin kadın kolları gibi ya da erkeklerin giremediği ortamlarda parti propagandasını yürüten dev bir halka ilişkiler şirketi…
Gelelim ünite sorularına:
– Kadın kollarından gelen kadınların ileride partilerinin üniseks kısmında görev alma oranı ne?
– Kadın kollarında kadınların siyasete aktif katılımı için gereken eğitim ve destek sağlanıyor mu?
– Kadın kolları, kadın olmaktan kaynaklanan sorunlarını parti yönetimine iletmek ve kabul ettirmek gibi bir sorumluluk üstleniyor mu?
– Partinin genel politikalarında kadın kollarının etkisi ne?
– Kadın kollarının faaliyet saatleri çalışan kadınlar da düşünülerek kararlaştırılıyor mu?
– Kadın kolları nereye kadar partiden bağımsız çalışma yürütebiliyor?
Bu sorulara tatmin edici cevaplar vermeden ‘siyasi hareket’ olduğumuz yanılsamasına kapılmayalım hiç. Siyasetin arka bahçesinde oynamasına izin verilen çocuklardan başka bir şey değiliz.