Serena Williams Cumartesi günü Wimbledon finalinde rakibi Angelique Kerber’i yenerek yedinci Wimbledon zaferini elde etmiş oldu. Belki de daha önemlisi, Steffi Graf’ın 22 Grand Slam şampiyonluğu rekorunu egale etti. Şampiyon? Serena. En büyük? Serena.
Williams bu sene Avustralya ve Fransa Açık Turnuvalarında finali görmüş ama kupaları kaçırmıştı. “Bu gezegendeki başka herhangi birisi için, bu müthiş bir başarı olurdu. Benim içinse yeterli değil. Ama bence beni farklı yapan da bu. Beni Serena yapan bu.”
Bu gezegendeki başka herhangi birisi için ne yalan söyleyelim küstahça kaçacak bu sözler, dünyanın en iyi tenisçisi için sade gerçeklikten ibaret. Rahmetli Muhammed Ali’nin dünyanın gelmiş geçmiş en iyisi olduğuyla ilgili açıklamalarını hatırlatıyor biraz. Fakat tenis tarihinin -kadın erkek farketmeksizin- en iyi tenisçisi olmanın bedeline de uykusuz geceler dahilmiş, ya ne olacaktı? Finalden sonraki basın toplantısında Serena şöyle diyor:
“Kesinlikle uykusuz kaldığım geceler oldu, dürüst konuşmam gerekirse bir çok konu yüzünden; sonucu hissedecek kadar yaklaşmak ama oraya bir türlü ulaşamamak, ama amacım her zaman senede en az bir turnuva kazanmak, dolayısıyla baskı da giderek artıyordu.”
Bu arada Serena‘yı bugüne kadar bir grand slam finalinde sadece 5 kadın yenmeyi başardı. Bunlardan sadece bir tanesi bunu iki kere yaptı: Venus Williams. O ne yapıyor diye merak edenler için, pazar günü Williams kardeşler çiftlerde 6. Wimbledon kupalarını aldılar – genelde ise bu 14. şampiyonlukları oldu.
Muhammed Ali öldüğünde başta kendi anam babam olmak üzere eski kuşakların anlattıklarını biraz kıskançlıkla dinlemiştim. Muhammed Ali’nin öyküsü ve karakteri bana da hep ilham verici gelmişti ama bir şeyi olurken takip etmek, bir efsaneyi zirveye uçarken izlemek başka bir şey olsa gerekti. Duruşunu Muhammed Ali’ninkine eş tutup şirk koşmak istemem, ama efsaneyse efsane işte Serena Williams. Daha çok uykusuz geceleri ve kırıp döktüğü rekorları olacak, bize de böyle bir sporcunun çağdaşı olmanın keyfini sürmek kalıyor.
Fotoğraflar: Reuters, Facebook
Yeri gelmişken, Serena: The Other Side of Greatness belgeseli 22 Haziran’da yayınlandı, bence kesin güzeldir.