Kaynağını ve tarihini bulamadığım, Facebook'ta rastladığım bu haber, sarışın karıdan boşanmanın ve çirkin Japon heykeltıraşla çılgınlar gibi sevişmenin pek de iyi bir karar olmadığının altını çiziyor.
Ama daha komiği, neredeyse birazcık da şaşırıyor Lennon’a. Güzelim sarışını bırakmak istemesini anlayamıyor, devamlı “Emin misin abi? Bak dostun olarak dürüst konuşayım, senin Japon pek sarışın değil, yenge sarışındı,” diyor. Eve dönerken de usul usul kendi kendine söyleniyor: “Yenge de bayağı sarışındı hani.”
Sanatçı Hannah Black'in siyah bir çocuk cesedini tasvir eden sanat eserinin var oluşunu ve sergilenmesini eleştirdiği açık mektubundan hareketle: "onurlandırmak" ve "lafı ağzına tıkmak" arasındaki ince çizgi nerede durur?
Renate Bertlmann, 1970’lerde bir çok çağdaşı gibi 1968’in devrimci atmosferi ve ikinci dalga feminizmin gücüyle kadın bedenini bir kutlama ve devrim aracı olarak yeniden kurgulayan eserler üretmiş.