Gündemi azıcık geriden takip ettiğimden taa 2008’de çıkmış olan işte böyle güzelim… kitabından benim yeni haberim oldu (Bu arada Facebook diye bir site çıkmış, duydunuz mu? Hayatta tutmaz, iki aya kalmaz batar diyorum ben). Sel Yayıncılık’ın bastığı kitap dört akademisyenin toplumun çeşitli kesimlerinden kadınlarla bu kadınların cinsellikleri üzerine yaptığı sohbetlerin derlenmesinden oluşuyor. Biraz Vajina Monologları gibi düşünülmüş sanırım, zaten ilk yayınlandığı dönemde de performans olarak çeşitli yerlerde okunmuş.
Kitap eleştirisi böyle olmaz biliyorum; yine de kendimi tutamayıp çok güzel kitap, bir solukta okunuyor diyeceğim, o zaman da tam olarak doğru olmayacak. Tıp fakültesini bitirmiş, nörolog olmuş, ama eğitimi esnasında orgazmın ne olduğunu kavramsal olarak bile öğrenememiş hekimler, 16 yaşında evlendirilip “Anne, ne olur beni de götür, ne olur beni de götür” diye hala annesini sayıklayan gelinler ülkesi olduğumuzu hatırlamak “güzel” değil, farkındayım. Düzenli olarak kaçırılıp tecavüz edilip bir yol kenarına bırakılan transseksüellerin hikayelerini de isteseniz de bir çırpıda okuyamıyorsunuz.
Yine de her şeyin tümden her zaman kötü olmadığını hatırlamak, bu korku hikayeleriyle beraber dayakçı kocasından kurtulduktan sonra oğlunu daha farklı bir şekilde yetiştirmeye azmeden, onunla mutfağa girip kek pasta yaparken kızına menstürasyonu anlatan tekstil işçisi Meltem’in, türbanının yadırganmasına aldırmadan erkeklere nasıl kondom kullanılacağını öğreten, top gördü mü “hayatta geçmeyen,” maç oynanırsa mutlaka katılan Hacer’in de hikayesini okumak isterseniz, işte böyle güzelim… çok güzel kitap, siz de boş geçmeyin derim.
Hamiş: Şöyle bir de internet sayfaları varmış: http://www.isteboyleguzelim.org/